Genel olarak Avustralya, kendi mutfağı çok dominant olmayan bir ülke. Çokkültürlü ülkelerde (İngiltere, ABD gibi) sıkça gördüğümüz üzere de uluslararası mutfaklarda bambaşka bir seviyede. Yukarıda saydığım ülkelerden farklı olarak, üstelik Avustralyalılar hem çok seyahat etmeyi sevdikleri hem ha deyince bir yerlere gidemedikleri için kendi ülkelerindeki göçmen mutfaklarına inanılmaz rağbet gösteriyorlar.
Biz 2007 yılında Efendy’yi ilk açtığımızda tipik göçmen kafasıyla, modern Türk mutfağı adı altında Avustralya usulü füzyon yemeklere sumak ekleyerek Türk mutfağını yorumladığımızı zannediyorduk. Avustralya’da olduğu gibi bilinçli ve bilgili misafirlere servis vermenin en güzel tarafı, misafirlerin sizi doğru yönlendirmesi. Gelen talepler Anadolu mutfağına daha yakın olmamızdı ve yönümüzü bu şekilde tayin ettikten sonra başarıyı yakaladık. İşte bu farklı mutfaklara olan destekleyici yaklaşım, özellikle Sidney ve Melbourne’ü dünyanın en iyi global yemek destinasyonlarından biri yapıyor.
Ben 25 yıllık Sidneyliyim. Türkiye’deki büyük şehirler arasında olan tatlı rekabet Avustralya’da özellikle Sidney-Melbourne arasında da mevcut. Çılgın spor tutkunları olan ‘Aussie’lerin, iki global şehirde desteklediği spor dalları bile farklı. Melbourne AFL denen oyunu 80-90 bin kişiye oynarken Sidney’in hafta sonu keyfi Rugby League.
Her spor dalında, iki şehrin rekabeti ilgi çekiyor. Yemekte de bu böyle. Sidney ülkenin en bilinen şehri olsa da, Melbourne iyi restoran konusunda bence Sidney’den ileride (ki bu bir Sidney fanatiğinden geliyor). Şöyle açayım, belki en iyi restoranlar (Quay, Firedoor, Mr.Wong) Sidney’de ama burada kötü restoranda yemek yersiniz, Melbourne’de kötü restoran pek yok. Neredeyse her restoran orta ve üstü.