İklim değişikliği nedeniyle risk altında olan elmayı kurtarmak için dünyanın dört bir yanında bilim insanları hummalı bir çalışma yürütüyor.
Richard Volz, Yeni Zelanda’nın en değerli ürünlerinden birinin geleceğini kontrol etmeye başladığında 42 yaşındaydı. Ülke, yerel Braeburn’den en çok satan Gala’ya ve Envy, Jazz ve Smitten gibi dikkat çekici yeni girişlere kadar sert, sulu elmalarıyla dünya çapında tanınıyordu. Yıl 2001’di ve Yeni Zelanda’nın önde gelen tarımsal araştırma grubu Plant & Food Research’de elma ve armut çeşidi yetiştirme başkanı olarak göreve gelirken, Volz’un görevi yalnızca yeni çeşitler yaratmak değildi. Ayrıca, dünyanın diğer tarafındaki bir grup elma çiftçisinin talebiyle özel misyonla görevlendirilmişti. Volz’un Yeni Zelanda’nın Hawke’s Bay bölgesindeki evi, elmaları yetiştirmek için neredeyse mükemmel koşullara sahipti: Sert kışlar ve çok yoğun olmayan güneşli yazlar. Buna karşılık, İspanya’nın en büyük elma yetiştirme bölgesi olan Katalonya, çok daha sıcak ve daha az yağışlıydı ve Katalan yetiştiriciler, bu sıcaklık değişimine dayanacak yeni elma çeşitleri arayışında Yeni Zelanda’ya geldi. Yeni bir elma yetiştirmek, test etmek ve piyasaya sürmek 20 yıl gibi çok uzun süren bir süreçti. Volz, Katalonya’nın ihtiyacı olanı emekli olmadan önce bulabileceğine ilişkin bir bahse girişti.
Her elma 70 litre su
Fazla sıcak elmalar için kötü haber. Çünkü her bir elma, tamamen olgunlaşması için 70 litreye kadar suya ihtiyaç duyar. Ağaçların ilkbaharda tomurcuklanmadan önce dinlenmelerini sağlayacak bir kış soğukluğu gerekir. Sıcak gecelerle geçen yazları severler. Elma kabuğunu kırmızıya döndüren olgunlaşma süreci hızlı bir şekilde olmazsa elma yumuşayabilir.