Özellikle Doğu Ekspresi’nin son yıllarda popülerliğinin iyice artmasıyla ziyaretçi sayısını sürekli artıran Kars, kışları beyaz, bembeyaz, daha da beyaz; soğuk, sopsoğuk daha da soğuk bir şehir… Ancak Türkiye’nin hiçbir kentinde göremeyeceğiniz kültüre ve mimari yapılara da sahip bir il…
“Öyle güzel ki ölürüm artık
Beyaz uykusuz uzakta
Kars çocukların da Kars’ı
Ölüleri yağan karda
Donmuş gözlerimin arası.
Sen küçüğüm sımsıcak
Ne derler ona – bu kızakta
Boyuna türküler yakıyorsun ya
Sanki her türküden sonra
Hohlasan gök buğulanacak.
Anla ki her durakta
Yok sınırları aşkın
O iyi yüzlü Tanrı
Beklesin dursun bizi
Kurduğumuz rahat tuzakta
Nasıl olsa yine bir gün
Döneriz bu yollardan geri
Senin bir elinde bir mendil
Diğerinde kuş sesleri…”
Paris’teki bir otel odasında Cemal Süreya tarafından, hem de Kars’ı hiç görmeden yazılmış bu şiir. Sunay Akın’ın aktardığına göre de Cemal Süreyya, “Kars’ı gördükten sonra bir şiir daha yazmış, bakmış, görmeden yazdığı daha güzel; sonrakini yırtıp atmış”.
ZENGİN VE RENKLİ KÜLTÜR
Türkiye’deki en eski Türkçe il adına sahip… Geçmişte Bagratlı Krallığı’na ve Cenub-u Garbi Kafkas Hükûmeti’ne başkentlik yapmasıyla Türkiye’de herhangi bir ülkeye başkentlik yapmış ender şehirlerden… Anadolu’da bir şehre verilen ilk gazilik madalyasının da sahibi… Tarihî dokusuyla ve geçmişiyle önemli bir yere sahip serhat şehri… Eşsiz Doğu Ekspresi tren yolculuğunun son durağı… Türkiye’nin Kafkasya’ya açılan kapısı… Türkiye’nin rakımı en yüksek il merkezlerinden biri… Bu söylemler Kars için en çok tekrarlanan ve bilindik söylemler ama bence Kars’ı Türkiye’nin en enteresan şehirlerinden biri yapan özelliği kozmopolit yapısı…