Büyükşehir unvanına sahip olsa da Erzurum, hep “küçük” şehir muamelesi gören bir yer. Öğrencilerin “gerizurum”, askerlerin ise “ere zulüm” diye isim taktığı bu şehir, bence Türkiye’nin en iyi kayak merkezlerinden birini barındırması sebebiyle bile muhakkak gidilesi bir yer. Kaldı ki sadece kışın değil, yazın da ziyaret etmeniz için birçok sebep sunabilirim size.
İstanbullu bir kadın, Erzurum’a bir dostuna ziyarete gitmiş. Otobüs terminalinde bindiği taksiye gideceği adresi vermiş. Gideceği yere vardıklarında, İstanbul şivesiyle nazikçe “Lütfen şoför bey, acaba müsait bir yerde inebilir miyim?” diye ricada bulunmuş. Erzurumlu taksi şoförü, bu nazik üslubu çok yadırgamış: “Ne yalvarisen baci. Dur de durah.”
Erzurum, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alıyor. Komşuları Rize, Artvin, Ardahan, Bayburt, Erzincan, Kars, Ağrı, Bingöl ve Muş… Anlayacağınız komşunun sürüsüne bereket… Topraklarının bir kısmı da Karadeniz Bölgesi’nde… Bu sebepten midir bilmiyorum, ilin ve insanının bazı özellikleri bana çok benzer geliyor. Yukarıdaki gibi birçok fıkrası da akıllara Temel’i getiriyor. Bir tane daha anlatayım mı?
Saf bir Erzurumlu şehirlerarası otobüs yolculuğu yaparken mola yerinde otobüsünü şaşırmış. Anonsu duyunca kalkmakta olan otobüsten içeri dalıp seslenmiş: “Dadaşlar hele bir bahın ben bu otobüsün yolcusu miyam?”