Kahramanmaraş’tayız. Bölge sanayiinin depremden aldığı yaraları yerinde inceliyoruz. Olası 9 şiddetinde deprem için tasarlanmış Borsa binasındayız. Sanayi Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede; elindeki rapordan söz ediyor; “Depremden Etkilenen 11 İlde İmalat Sanayine Ait Genel Görünüm.”
Raporun tarım bölümünde dikkati çeken nokta şu; depremden zarar gören 11 il geneline ait GSYH’nin %8,6’sı tarım, %30,5’i sanayi, %18,5’i toptan ve perakende ticaret, ulaştırma, depolama, konaklama ve yiyecek sektörüne ait. Bu da gösteriyor ki deprem bölgesi, ülke geneline büyük katkı sağlıyor.
Bu noktada normalleşme süreci için şunlar akla geliyor; 1-Bölge insanının kendi coğrafyasında normalleşmesi sağlanmalı. 2-Öncelikle barınma sorunu çözülmeli. 3-Tahrip olan tarım ve hayvancılık için farklı zihin yapısıyla yeniden yapılanma sağlanmalı. 4-Bölgeye has özel teşvik sistemi kurulmalı.
Mademki hayvanlar telef, araziler tahrip olmuştur, o halde bölgede devlet, büyük çiftlikler ve üretim plantasyonları kurmak için doğal bir alan oluşmuştur. Araziler pekâlâ bütünleştirilebilir ki bu da ölçek ekonomisi sayesinde verimlilik sağlar. Üreticiler, kooperatifleştirilerek güç birliği sayesinde zenginleşir.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Neler yapılabilir?
Geçimlik tarım yerine teknolojinin de sürece dâhil edildiği endüstriyel tarım projeleri hayata geçirilebilir. Çiftçiye tarım ve hayvancılığı sürdürebilsin diye tohum, gübre, mazot, ilaç ve kredi desteği, arazi bütünleştirmek ve kooperatifleşmek şartıyla verilebilir.
Neler yapılmamalı?
Şu anda enkaza dönmüş köyler, dağılmış ağıllar, şimdiki yapılarıyla yenilenmemeli… Deprem, yine sallayacaksa, fay hatları üzerinde tesis kurulmamalı. Tarımsal yıkımı pansumanla eski haline getirmemeli. Bu yıkım, yeniden yapılanma için bizlere fırsat ve zenginlik alanları oluşturabilmeli.