İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’ndeyiz. “Geleceğin Türkiye’sini inşa ediyoruz” mottosuyla İzmir Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde toplanan yüzlerce STK; yönetici, politikacı, bilim insanları, halk, şu soruya cevap arıyor; “Acaba 100 yıl sonraki bu kongre; cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı için umut olur mu?”
“Yeniliğe davet” sloganıyla kürsüye gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i dinliyoruz; “adil, özgür, bir Türkiye’nin geleceğini yeniden inşa etmeliyiz. Bu enkazın altından kalkarak yine o muhteşem ülkeyi kuracağız. Başardık, çok çalışacağız, yeniden başaracağız.”
KÜRE ONA YAŞATTIKLARIMIZI BİZE KUSUYOR
Kongrenin ilk gününde edindiğim izlenim; iktisat kongresi ruhunu en iyi yansıtanın, Bekir Ağırdır olduğuydu. 100 yılda değişen zamanın ruhundan söz etti. İmparatorluktan ulus devlete, tarımdan sanayi toplumuna geçiş ve Kurtuluş Savaşı gölgesinde ülkenin iktisadını, eğitimini tartışanlarımız…
Bugüne geliyoruz; hukukun üstünlüğünün kaybolduğu, tek kişi ve tek kimliğinin tercihlerine göre tüm hayatın şekillenmeye çalışıldığı, deprem yıkığı bir ülke… Sadece biz değil, dünya da tıkanan sanayi üretim modeline alternatif ararken yer küre ona yaşattıklarımızı adeta bize kusuyor.