Köylerimiz, ah o güzelim köylerimiz…
Biz “İlle de kentsel dönüşüm, ille de kentsel dönüşüm” dedik…
“Kırsal dönüşüm”ü, yani “köysel dönüşüm”ü ihmal ettik…
“Köysel dönüşüm” olmazsa “kentsel dönüşüm” de olmaz, bilmedik…
Köylerimizi yalnızlığa terk ettik…
Böyle yapınca da, üst üste yaşamaya mahkûm hale geldik!
Çok kötü;
Eyvahlar olsun!
Şimdilerde ineklerimizi kesiyorlar!
Haberi alınca beynimden vurulmuşa döndüm…
Bazı köylülerimiz, “Masraflarla başa çıkamadıkları, uğraşıp uğraşıp bir şey kazanmadıkları, kazanamadıkları için, bir de oralarda bu işlerle uğraşacak genç kalmadığı için” ineklerini elden çıkartıyormuş!
İneklerimiz kesiliyormuş!
“Yapay et tezgâhı” mıdır, nedir bu?
İneklerimize niçin sahip çıkamıyoruz?
“Annelerimizi” niçin kesiyoruz?
Nesillerimizi niçin kurutuyoruz?