CHP’nin Rize’de miting düzenlemesi değil, Rize’de çayla ilgili böyle büyük bir eylemin yapılıyor olması ilginç. İktidarda kim olursa olsun Rize’de çayla ilgili her şey beka meselesi.
Çay alım fiyatlarının açıklanmasıyla birlikte malum başta Rize olmak üzere, Karadeniz cenahında işler epey karıştı, tansiyon yükseldi. İlk eylem Artvin Kemalpaşa’dan geldi, üreticiler hem açıklanan fiyatı hem de kota uygulamasını, çay fabrikasının önüne yaş çay dökerek protesto ettiler. Ancak çay üreticisi iller arasında Rize’nin özel bir yeri var. Sadece çay üretimi ve fabrikalar açısından merkez olması nedeniyle değil, tüm iktidarların Rize’ye yaklaşımları nedeniyle de. Bu açıdan konu AK Parti Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili değil! Mesela daha iki yıl önce, Rize Valiliği çay üreticilerinin topladıkları imzaları vermek üzere Rize’deki ÇAYKUR Genel Müdürlüğü’ne yapacakları yürüyüş kararı karşısında eylem yasağı getirmiş, çay üreticileri de bunun üzerine ancak Trabzon’un Of ilçesinde basın açıklaması yapabilmişti. Valiliğe göre, çay üreticilerinin talepleri “suni gerekçe”, eylemleri ise “milli güvenlik sorunu” idi. Dolayısıyla da yapılacak eylem, milli güvenliği ve kamu düzenini bozabilirdi. Rize’de yapılınca kamu düzenini bozabilecek eylem, Trabzon’da yapılınca bozmamıştı.
Grevler açısından da Rize değişik bir yer. Nisan 2013’te ÇAYKUR’da 60 yıldır örgütlü olan Tekgıda-İŞ sendikası tarihinde ilk kez grev kararı almış ve grev sabah başlayıp katılımın çok düşük olması nedeniyle akşamına son bulmuştu. Grevle ilgili olarak bir basın toplantısı düzenleyen dönemin ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, toplantıda açık açık işçileri tehdit etmişti. Sütlüoğlu, “Her taraf yıkılır, herkes bu enkazın altında kalır. Daha sonra oluşacak tsunami dalgaları herkesi sürükler, götürür. Herkes aklını başına alsın” diye başladığı konuşmasını, greve katılmayanlara ücretlerinin eksiksiz ödeneceği, katılanlara ise ücret verilmeyeceği için mağdur olacağı tehdidiyle bitirmişti.
Yıldırım Koç, ÇAYKUR Grevi Niçin Yenildi? makalesinde yenilginin en önemli nedeninin ÇAYKUR işçilerinin sınıfsal niteliği olduğunu söylüyor.