Osmanlı-Türk mutfağının en önemli unsurlarından birisi olan baklava, yüzyıllardır sürdürdüğü lezzetli yolculuğunu başarıyla devam ettiriyor.
Ettiriyor ettirmesine ancak bu aralar biraz tadı kaçar gibi oldu. Sebep? Maalesef Bakanlığın açıkladığı taklit ve tağşiş listesi.
Listede yüzlerce ürün yer alıyor ancak baklavanın varlığı göze batıyor! Nasıl olur da ‘tatlıların sultanı, sultanların tatlısı’ olan baklava ayağa düşürülür!
Baklava birçok özelliğiyle bir gıda ürünü olmaktan ziyade, eşsiz bir sanat eseri muamelesi görmeli.
Türk baklavası koruma altına alınmalı; kötü amaçlara kurban edilmemeli, basit hesaplara feda edilmemeli, gıda terörüne meze edilmemeli.
Türkiye’nin geleneksel lezzeti; en fazla şöhrete sahip tatlısı olan baklavanın korunması, geliştirilmesi ve daha fazla kitlelere anlatılması için herkes elini taşın altına koymalı.
Geçmişte öyle şahane örnekler var ki; her bir anı bugünün baklava ustalarına ömürlük ders niteliğinde. Evet! Günümüzün baklava üreticileri ve ustalarına Güllü Çelebi’nin girişimciliği, Hacı Mustafa Güllü’nün adanmışlığı, Habeş Seyidoğlu’nun sadakati, İsmet Bayındır’ın teslimiyeti lazım…