İstanbul, İzmir, Antalya ve daha birçok Anadolu kentinde, ülke sınırlarını aşan gastro mekanlar bunun en açık örneği.
*
Gastronomi festivalleri de bu işin lokomotifi.
*
Son birkaç yılda Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere yerel yönetimlerin farklı coğrafyalarda yaptığı festivaller sadece yerli turisti değil, yabancı turisti de cezbediyor.
*
TÜROFED, AKTOB ve tabii ki TGA da topa girince, gastronomi serüveni hızla mutlu sona doğru ilerliyor.
*
Elbette, bu işin temelinde Türk mutfağının zenginliği, deneyimli ekipler ve ilgi çeken mekanlar var.
*
Bugüne kadar birçok restoranı deneyimleme fırsatım oldu.
*
Ama ilk kez “gastronomi destinasyonu” hedefiyle yola çıkan, bütün ağırlığını da bu işe veren bir tesisle tanıştım.
*
Liberty Signa’dan bahsediyorum.
Henüz 2 yıllık bir tesis.
*
Fethiye’nin en hakim noktasında.
*
Bana göre bu tesisi farklı kılan en önemli şey; Fethiye’ye özgü tatların yeniden yorumlanıp inanılmaz lezzetlere dönüştürülmüş olması.
*
Örneğin, devetabanı, labada, ebegümeci, kazayağı, gışıyak, turp otu…
*
Hepsi farklı tabaklarda, yeni rolleriyle damak çatlatıyor.
Bu işin mimarı da Executive Chef’i Ömer Canbay.
*
Ömer Bey’in, “Her tabak, bir hikâye anlatır” cümlesi de şu ana kadar anlattıklarımın bir özeti aslında.