‘’Son yıllarda obezite, diyabet kalp-damar gibi kronik hastalıklardaki hızlı artışta yanlış beslenmenin rolü büyük’’ diyen Prof. Dr. Erk, bu nedenle gün içinde yiyip içtiklerimizi gözden geçirip; doğru tercihler yapmamız gerektiğini vurguladı.
Uzmanlara göre kronik hastalıkların gelişmesinde beslenme şeklimizin etkisi büyük. Dolayısıyla bilerek ya da farkında olmadan bazı beslenme hatalarıyla sağlığımızı tehlikeye atıyoruz. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, işte bu hataları şöyle sıraladı:
Hazır gıdalarla beslenmek
Günümüzde tencere yemeklerinin ve doğal gıdaların yerini işlenmiş, hazır, kalorisi bol, kolay tüketilen yiyecekler aldı.
Üstelik bu yiyecekler çok fazla tüketilmeye başladı. Oysa bu tür gıdaların çoğu sayısız katkı maddesi içeren, kimyasal işleme tabi tutularak tatları, renkleri, dokuları değiştirilen, genetiğiyle oynanan gıdalardır.
Böyle bir beslenme tarzının bağışıklık sisteminin zayıflamasına, damar sisteminin bozulmasına ve dolayısıyla obezite, diyabet, kanser, kalp damar hastalıkları, felç, hafıza kaybı ve iktidarsızlık gibi pek çok sağlık sorununa yol açabileceği unutulmamalıdır.
Aşırı tuzlu yemek
Özellikle hazır ve paketli gıdalar tuz yüklü. Üstüne üstlük yemeklerin tadına bakmadan tuz ekleme alışkanlığımız da çok yaygın. Dolayısıyla gün içinde vücudumuza aşırı miktarda tuz yüklenmektedir.
Ayrıca sodyum ihtiva eden her ürün tuz gibi etki gösterir. Monosodyum glutamat, sodyum bikarbonat, sodyum benzoat sodyum içerdikleri için günlük alımlarda mutlaka hesaba katılmalıdır.
Fazla tuz alımı kalp damar hastalıkları, osteoporoz ve mide kanserinde artışla ilişkilidir. İhtiyacımız olan tuz günlük tüketilen bitkisel besinlerde ve suda mevcuttur.
Mevsim dışı sebze ve meyve tüketmek
Günümüzde her mevsimde her sebze meyveyi bulmak mümkün. Dolayısıyla mevsim dışı ürünler de yaygın tüketiliyor.
Ancak sağlıklı beslenmek istiyorsanız mevsim dışı sebze ve meyvelerden uzak durun. Çünkü bunların hiçbir besleyici özelliği olmadığı gibi insan vücudunda toksik etki gösterebilir.
Erken ergenlik, erken menopoz gibi hormonal bozuklukların yanında kanser riskini de artırabilir.