Prof. Dr. Aykut Gül: Tarımda risk ve belirsizlik: Zirai don sınavı

Tarımı diğer sektörlerden ayıran en önemli özellik çok fazla risk ve belirsiz­liğe maruz kalması. Tarımsal üretimin bü­yük ölçüde doğal şartlara bağımlı olması, risk ve belirsizliğin birincil nedeni.

Risk, üretimde oluşabilecek kayıp veya zararların istatistiksel olarak tahmin edi­lebilmesi. Belirsizlik ise istatistiksel olarak önceden tahmin edememe durumu.

Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve dört gün süren don olayları hızla değişen iklimin bir sonucu. Sigorta kapsamının ötesinde, risk olarak belirlenen marjların dışında gelişen iklim olayları, tarımsal üretimde belirsizliği giderek artırmakta.

Donun yanı sıra kuraklık, yangınlar, has­talık ve zararlı istilası üretimde belirsizli­ği artıran başlıca faktörler. Elbette bunların yanına ekonomik faktörleri de ekleyebilir­siniz. Döviz kurları, küresel ticaret savaşla­rı, lojistik vb. etkenler üretim maliyetlerini etkiler. Üretim sonrasında ise iç ve dış pa­zar şartları, ürün fiyatları, talep vb. faktör­ler üreticinin gelirini etkileyen önemli risk ve belirsizlik faktörleri.

Zirai don afeti ve devlet desteği

Tüm bu risk ve belirsizlik nedenleri tarım sigortacılığının cazibesini azaltıyor. O ne­denle devlet, TARSİM kanalıyla üreticilerin sigorta bedellerini yüzde yetmişlere kadar karşılıyor. Ancak son don olayında gördük ki üreticilerin sigortalılık oranları hala iste­nilen seviyelerde değil.

Bununla birlikte son 30 yılın en şiddetli don olaylarından kaynaklanan, başta mey­ve üreticileri olmak üzere 34 ildeki zarar­lar, öncelikle sigortalı işletmeler, ardından ÇKS’ye kayıtlı olup sigortası olmayan üre­ticilere yaptıkları maliyetler üzerinden öde­meler yapılacak. Doğal şartlara bağlı olan, kontrol ve önleme imkanları çok sınırlı olan ve bağımsızlığımız açısından hayati öneme sahip olan tarım ve gıda üretiminin kendi haline terk edilmesi zaten düşünülemezdi.

Asrın felaketi iki büyük depremin yarala­rını kısa zamanda büyük ölçüde sarmış bir ülke, bu büyük iklim felaketi karşısında da üreticisine sahip çıkmıştır. İklim değişik­liğini en fazla hisseden ülkelerden biriyiz. İklim Kanun Taslağı konusunda maalesef iyi bir sınav veremedik. İklim Kanunu Tek­lifi, toplumu böldü, özellikle sosyal medya­da yoğun dezenformasyona yol açtı. İnsanı­mız bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oldu ve nihayetinde Kanun Teklifi, yeniden çalışıl­mak üzere komisyona çekildi.

En büyük tesellimiz Bakan Yumaklı’nın açıkladığı üzere, hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar gibi stratejik öneme sahip tarım ürünlerinde, yurt içi gıda arzında bir riskin olmaması.

Şubat ayında Adana’da yaşanan donda, patateste beklenen zarar yüzde 40 iken son tespitlerde bu oranın yüzde 10-15 olarak be­lirlenmesi, bugün için de sabır gösterilerek hasar tespit çalışmalarının sonuçlarını bek­lemek gerektiğini gösteriyor.

Tarımsal risk ve belirsizlikten korunma yolları

Sigorta: TARSİM ile sigortacılıkta önemli bir mesafe alındı. İlk uygulamanın başladığı 2006 yılından bugüne kadar 38,5 milyar TL prim desteği ve 33,5 milyar TL hasar tazmi­natı ödemesi yapıldığını bizzat Cumhurbaş­kanımız açıkladı. Bu noktada, ürün sigorta­cılığının ötesinde gelir koruma bazlı bir sis­temi öneren çok sayıda tarım ekonomisti ve tarım yazarı da bulunuyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Ali Ekber Yıldırım: Zirai dondan zarar gören ürünler ve kriz yönetimi

İklim krizine bağlı olarak yaşanan felaketlerin sayısı ve etkisi...

Bakan Yumaklı: Sigortası olan çiftçiye ödeme hemen yapılacak

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye genelinde etkili...

Uluslararası Tarım ve Finansman Uzmanı Oğuz: Zirai donun zararı 1,5 milyar doları geçmez

Geniş çapta yaşanan zirai don olayının makro ve mikro...

Soğuk havalar balıkçılara yaradı

Samsun’da Nisan ayında havaların soğuk gitmesi balıkçılara yaradı. Denizlerde balık...