Tarımı diğer sektörlerden ayıran en önemli özellik çok fazla risk ve belirsizliğe maruz kalması. Tarımsal üretimin büyük ölçüde doğal şartlara bağımlı olması, risk ve belirsizliğin birincil nedeni.
Risk, üretimde oluşabilecek kayıp veya zararların istatistiksel olarak tahmin edilebilmesi. Belirsizlik ise istatistiksel olarak önceden tahmin edememe durumu.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve dört gün süren don olayları hızla değişen iklimin bir sonucu. Sigorta kapsamının ötesinde, risk olarak belirlenen marjların dışında gelişen iklim olayları, tarımsal üretimde belirsizliği giderek artırmakta.
Donun yanı sıra kuraklık, yangınlar, hastalık ve zararlı istilası üretimde belirsizliği artıran başlıca faktörler. Elbette bunların yanına ekonomik faktörleri de ekleyebilirsiniz. Döviz kurları, küresel ticaret savaşları, lojistik vb. etkenler üretim maliyetlerini etkiler. Üretim sonrasında ise iç ve dış pazar şartları, ürün fiyatları, talep vb. faktörler üreticinin gelirini etkileyen önemli risk ve belirsizlik faktörleri.
Zirai don afeti ve devlet desteği
Tüm bu risk ve belirsizlik nedenleri tarım sigortacılığının cazibesini azaltıyor. O nedenle devlet, TARSİM kanalıyla üreticilerin sigorta bedellerini yüzde yetmişlere kadar karşılıyor. Ancak son don olayında gördük ki üreticilerin sigortalılık oranları hala istenilen seviyelerde değil.
Bununla birlikte son 30 yılın en şiddetli don olaylarından kaynaklanan, başta meyve üreticileri olmak üzere 34 ildeki zararlar, öncelikle sigortalı işletmeler, ardından ÇKS’ye kayıtlı olup sigortası olmayan üreticilere yaptıkları maliyetler üzerinden ödemeler yapılacak. Doğal şartlara bağlı olan, kontrol ve önleme imkanları çok sınırlı olan ve bağımsızlığımız açısından hayati öneme sahip olan tarım ve gıda üretiminin kendi haline terk edilmesi zaten düşünülemezdi.
Asrın felaketi iki büyük depremin yaralarını kısa zamanda büyük ölçüde sarmış bir ülke, bu büyük iklim felaketi karşısında da üreticisine sahip çıkmıştır. İklim değişikliğini en fazla hisseden ülkelerden biriyiz. İklim Kanun Taslağı konusunda maalesef iyi bir sınav veremedik. İklim Kanunu Teklifi, toplumu böldü, özellikle sosyal medyada yoğun dezenformasyona yol açtı. İnsanımız bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oldu ve nihayetinde Kanun Teklifi, yeniden çalışılmak üzere komisyona çekildi.
En büyük tesellimiz Bakan Yumaklı’nın açıkladığı üzere, hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar gibi stratejik öneme sahip tarım ürünlerinde, yurt içi gıda arzında bir riskin olmaması.
Şubat ayında Adana’da yaşanan donda, patateste beklenen zarar yüzde 40 iken son tespitlerde bu oranın yüzde 10-15 olarak belirlenmesi, bugün için de sabır gösterilerek hasar tespit çalışmalarının sonuçlarını beklemek gerektiğini gösteriyor.
Tarımsal risk ve belirsizlikten korunma yolları
Sigorta: TARSİM ile sigortacılıkta önemli bir mesafe alındı. İlk uygulamanın başladığı 2006 yılından bugüne kadar 38,5 milyar TL prim desteği ve 33,5 milyar TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığını bizzat Cumhurbaşkanımız açıkladı. Bu noktada, ürün sigortacılığının ötesinde gelir koruma bazlı bir sistemi öneren çok sayıda tarım ekonomisti ve tarım yazarı da bulunuyor.