Son iki yazımı tamamen tarımsal üretimin planlanması konusuna ayırdım. Neden? Çünkü tarım sektörünün sorunlarının neredeyse tamamı plansızlıktan kaynaklanıyor.
Bu projenin başındaki isim Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir’in yönetiminde, dün Mersin’de, tam gün devam eden verimli bir toplantı yapıldı. Odalardan birliklere, üniversiteden Bakanlığın en uç birimine kadar tüm paydaşların bir araya geldiği, her katılımcının görüşünü rahatlıkla ifade edebildiği örnek bir toplantıydı.
Tartışmada öne çıkanlar
Pilot uygulama yapılmasında herkes hemfikirdi. Dr. Hasdemir de bu görüşte… Tartışmaların çoğu bölgesel farklılıklardan kaynaklanıyor. Hepsini kapsayan bir yönetmeliği hazırlamak kolay değil. Yönetmelikte bağlayıcı rakamlara yer vermek yerine illerin yetkileri artırılmalı ve o bölgenin şartlarına göre kendi kararlarını vermelerinin yolu açılmalı. Eğimi yüzde 6’nın altındaki alanlarda bahçe kurulmamasına karşı genelde olumsuz görüş hakimdi. Ancak Dr. Hasdemir, son 21 yılda meyve alanlarının %41 arttığına, buna karşılık tarla alanlarının %8 azaldığına dikkat çekerek, bu gelişmenin stratejik açıdan soruna yol açabileceği üzerinde durdu.
Özellikle ÇKS veritabanının mülkiyet esaslı olması ve tapu sorunları nedeniyle toplam tarım arazilerinin ancak %62’sinin sisteme dahil edilebildiği bir durumdan, kullanımın esas alındığı ve sonuçta üretimin gerçekleştirildiği tüm tarım alanlarının kaydının tutulabileceği bir yere gelme imkânı doğru bu projeyle. Genel Müdür Hasdemir, bunu devrim niteliğinde bir çalışma olarak nitelendiriyor. Sizce de haklı değil mi? “Tarımsal Üretimin Planlanması Kurulu” hakkında bir öneride bulundum. Sanırım ilgi de gördü. Kurulun önünde orta ve uzun vadeli olan, önemli fakat acil olmayan konular olabileceği gibi, anlık gelişen ve hızlı karar almayı gerektiren konular da gündeme gelebilecek.
İlki için daha geniş, paydaşların ve konu uzmanlarının yer aldığı bir kurul olabilir (Sayın Hasdemir bunun için Danışma Kurulu olabilir dedi). İkincisi için ise daha çok Bakanlık bünyesindeki birimlerden oluşan, daha az sayıda ve icracı bir kurula ihtiyaç var. Notlar alında, takdir Sayın Hasdemir ve Bakanımızın… Gün boyu süren toplantıda, Dr. Hasdemir, hep moderasyonun başındaydı. Karşılıklı diyaloğa fazla girmeden dinledi, not aldı. Toplantı, “ortak akıl” arayışının güzel bir örneği oldu.
Ayrıştırma, ötekileştirme ve restleşme hiç yaşanmadı. Konu çok geniş olmasına rağmen, Hasdemir’in yönlendirmesi ve somut önerileri almaya çalışması toplantının verimliliğini artırdı. Alıştığımız düzende, genelde izlenen yol, yönetmeliğin hazırlanması ve teşkilatlara ona uyulması talimatlarının gönderilmesi şeklindedir. Bu çalışmada ise hem Bakanlık bünyesinde hem de tarımın tüm paydaşları ile konunun her boyutuyla tartışılması, katılımcılığa değer verilmesi bundan sonrası için ümitlerimizi artırdı.
Planlama sadece stratejik ürünlerde
Hasdemir, ülkemizde 200’den fazla ürünün üretildiğini ancak bunların tamamında planlamanın olmayacağını, sadece belirlenecek stratejik ürünlerde planlamanın yapılacağını, öz tüketim için yapılan üretimin kapsam dışı tutulacağını, mevcut meyve bahçelerinin yapacakları düzenlemelerde izne tabi olmayacağını, azami ve asgari üretim tespitlerinin ise 2024 yılında başlayacağını da açıkladı. Bu demektir ki kamuoyuna yansıdığı şekliyle izinsiz hiçbir üretimin yapılamayacağı haberleri gerçeği yansıtmıyor.