Özge Güneş: Seattle’den Nyéléni’ye: Adil bir ticaret için mücadele

Eşitsiz düzeni teşhir etmeye ve ona karşı direnişi hatırlamaya her zamankinden fazla ihtiyaç var. 10 Eylül, DTÖ ve Serbest Ticaret Anlaşmalarına karşı Uluslararası Eylem Günü bunu yapmayı amaçlıyor.

Belçika'da ‘‘Çiftçi Savunma Gücü’’ hareketinin çağrısıyla Brüksel'deki Heysel Stadyumu’na 500'den fazla traktörle gelen çiftçiler, Avrupa Birliği'nin (AB) tarım politikalarını protesto etti. (Fotoğraf: Depo Photos)
Belçika’da ‘‘Çiftçi Savunma Gücü’’ hareketinin çağrısıyla Brüksel’deki Heysel Stadyumu’na 500’den fazla traktörle gelen çiftçiler, Avrupa Birliği’nin (AB) tarım politikalarını protesto etti. (Fotoğraf: Depo Photos)

Bugün ticaret tarifeleri, emperyalist devletlerin çıkarları için silah haline gelmiş durumda. Bu ortamda, eşitsizlik düzenini teşhir etmeye ve ona karşı direnişi hatırlamaya her zamankinden fazla ihtiyaç var. 10 Eylül, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ve Serbest Ticaret Anlaşmalarına karşı Uluslararası Eylem Günü tam da bunu yapmayı amaçlıyor. La Via Campesina’nın çağrısıyla her yıl bu tarihte, dünya çapında protestolar gerçekleştiriliyor. Çiftçiler açısından 10 Eylül, küresel eşitsizliğe karşı mücadelenin sembolü. Bunun sebebi, DTÖ’nün kuruluşundan itibaren tarımı serbest ticaret mantığına bağlaması ve üreticilerin haklarını tasfiye etmesi. Bu hafıza en çok da 22 yıl önce bugün, Güney Koreli pirinç üreticisi Lee Kyung Hae’nin Cancun zirvesinde gerçekleşen eyleminde somutlaştı. Aradan geçen yirmi yılı aşkın sürede bu çığlığın haklılığı defalarca kanıtlandı. Emperyalist devletlerin gümrük vergilerini jeopolitik baskının aracı haline getirmesi bu kırılganlığın güncel yüzü oldu.

NEOLİBERALİZME KARŞI SAVAŞ

1990’lar neoliberal küreselleşmenin tartışmasız bir hegemonya olarak kabul gördüğü, DTÖ’nün tarım, sanayi ve hizmet alanlarında kuralları belirlediği bir dönemdi. Tam da bu hegemonya anında neoliberal küreselleşmeye karşı direnişin fitilini, 1994’te Meksika’daki Zapatistaların NAFTA’ya (Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması) karşı ayaklanması ateşledi. Zapatistalar, bu anlaşmanın yerel çiftçileri ve yerli halkları yoksullaştıracağını görerek neoliberalizme karşı mücadele çağrısı yaptı.

Kısa süre sonra, 1999 Kasım’ında, Seattle sokaklarında yükselen bir başka itiraz dalgası ortaya çıktı.  “Seattle Savaşı” olarak anılan eylemler, toplumsal hareketler için de yeni bir tarihsel dönemecin de işaret fişeğiydi. İşçiler, köylüler, öğrenciler, çevreciler, yerli halklar, feministler, sendikalar ve farklı toplumsal kesimler ilk kez böylesine geniş bir koalisyonla yan yana gelerek DTÖ toplantısını kilitlemeyi başardı. Ortak payda, serbest ticaret rejiminin emekçilerin, küçük üreticilerin ve doğanın haklarını yok saymasıydı. DTÖ, tohumdan suya, ormandan gıdaya kadar her şeyi metaya dönüştüren neoliberal düzenin küresel sembolü haline gelmişti. Tarımda şirketlerin güçlenmesi, yerel üretim sistemlerinin çökertilmesi, tohumların patentlenerek tekelleştirilmesi, suyun ve ormanların metalaştırılması, hem üretici hem tüketici açısından güvenli yaşam koşullarını ortadan kaldırıyordu.

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

KFC, iskenderci ile geri dönüyor

Ünlü fast good markası KFC'nin Türkiye'deki yeni işletmecisi HD...

ÇKS’de çiftçi artık odanın ellerinde

Devlet kendi ülkesindeki çiftçiyi ne kadar önemsediğini gösterdi. Anlaşılan...

Devlet Bütçesi Büyüyor, Tarım Payı Küçülüyor: İşte OVP’nin Tarım Gerçeği

Ülke ekonomisinin önümüzdeki dönemde nasıl bir yol izleyeceğini gösteren...

Ankara’da gıda skandalı! Üç işletmenin faaliyeti durduruldu

https://youtu.be/LiCagaqtQgY?feature=shared Ankara Akyurt’ta köfte üretimi yapan 3 işletmeye operasyon düzenlendi....