Son dönemde artan nakliye maliyetleri arıcılık faaliyetlerini durdurma noktasına getirdi. Arıcılar, başta nakliye olmak üzere girdi ve ekipman maliyetlerinin yüzde 200’ü aşması nedeniyle polen bakımından zengin olan yerlere göç edemiyor. Sektör temsilcileri, rekoltede yüzde 30 kayıp bekliyor.
Dünyada bal üretiminde ikinci, kovan sayısı bakımından ise üçüncü sırada yer alan Türkiye, zengin florasından dolayı 81 ilinde arıcılık faaliyeti yapılabiliyor. Türkiye’de, Pervari’den Anzer’e, Zara’dan Geven’e coğrafi işaret almış 25 tescilli bal bulunuyor.
Son olarak Avrupa Birliği’nin 12 Mart 2024 tarihli Resmi Gazetesi’nde yayımlanan karara göre Avrupa Birliği Komisyonu tarafından Bingöl Üniversitesi’nin Bingöl balı coğrafi işaret başvurusunu etti ve tescil için 3 aylık askı süresini başlattı. Böylece Bingöl balı, AB’den coğrafi işaret alan ilk balı olacak. Böylece Türk balı dünyada daha katma değerli bir ürün olarak satılmasının önünü açacak. Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen son dönemde artan yakıt fiyatlarından dolayı nakliye maliyetlerinin yüksek olması göçer arıcılığı durdurma noktasına getirdi.
Nakliye maliyetinin yanı sıra arıcılık girdileri ve ekipmanlarındaki yüzde 200’ü aşan artışlardan dolayı polen bakımından zengin olan yerlere göç edemiyor. DÜNYA’ya konuşan temsilciler, nakliye nedeniyle arıcıların 200 kilometreyi aşan yerlere göç edemediklerini ve polen bakımından zengin olan yerlere gidilemediğinden dolayı rekoltede yüzde 30 kayıp beklendiklerini ifade ediyorlar.
Türkiye, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği verilerine göre 2023 yılında 9 bin 383 ton bal ihraç etti. Söz konusu ihracattan 31,9 milyon dolar gelir elde edildi. 59 ülkeye yapılan ihracatta, 12 milyon 461 bin 373 dolarla ABD ilk sırada yer alırken, 4 milyon 881 bin 378 dolarla Almanya ikinci sırada ve 3 milyon 683 bin 977 dolarla İsrail izledi. Bu yılın ocak-şubat döneminde yapılan bal ihracatı ise 5 milyon 179 bin 996 dolar oldu. Türkiye’de en fazla bal üretimi yapılan iller ise Adana, Ordu, Sivas, Muğla ve Aydın geliyor.
Coğrafi işaret balların belli bir bölgeye özgü olduğunu ve o bölgede üretilmiş olan arı ürünlerin katma değerini artırdığına vurgu yapan Uzman Biyolog ve Türkiye Bal Üreticileri Merkez Birliği Başkan Yardımcısı Yalçın Sezer, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından ülkemizin çeşitli yerlerinde çeşitli coğrafi işareti verilmiş balların olduğunu, Bingöl balının AB tarafından coğrafi işaret verilmesinin önemli olduğunu söyledi. Sezer, Türkiye’de çam balı için de AB’den coğrafi işaret alınmasına yönelik bir çalışmanın yapıldığını aktardı.
Bal fiyatının artmaması üreticiyi olumsuz etkiliyor
Geçen yıl Gal arısının kestane balı üretiminde büyük kayıplara neden olduğunu bildiren Sezer, bunun dışında Ege Bölgesi’ndeki çam balı ağaçların bulunduğu yerlerdeki yangınların üretimi olumsuz etkilediğini aktardı.