Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) avukatının bugün Ankara’daki mahkemede sarfettiği sözler, Arhavililerin de, maden tehditi altında yaşayan tüm köylülerin de ‘isyan etmeyi meslek haline getirmek’ten başka seçenekleri olmadığını gösterdi.

Arhavi’nin dokuz, Hopa’nın bir köyünü kapsayan maden ihalesini Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır almıştı. Bugün Ankara 21’inci İdare Mahkemesi’nde ihalenin ve ihale ilanının iptali davaları vardı.
Davacı ve davalı avukatları konuşunca mahkeme heyeti kararın taraflara sonra bildirileceğini belirtip duruşmayı bitirdi. Arhavi’nin avukatları da mahkemeden maden karşıtı bir karar çıkma ümidi taşımıyor; çıkarsa sürpriz olacak.
Geçen temmuzda maden ihalesi açılıp sonuçlandığı ortaya çıkınca Arhavililer ‘Vaminon‘ (İstemiyorum) adı altında, muhtarların da öncülüğüyle birleşip madene karşı direneceklerini ilan etmişti. 27 Ağustos’ta bir ‘ıslak yürüyüş‘ düzenlemişler, sonra da hem köylerde hem kent merkezinde bilgilendirme toplantılarıyla, afişlerle, pankartlarla, belgesel gösterimleriyle tavırlarını göstermişlerdi.
AKP’li Çelik ve madene karşı olduğunu uluorta söyleyip duran AKP’li Arhavi Belediye Başkanı Turgay Ataselim hep yatıştırıcı bir tavır takındı. Bunun bahanesi de gayet siyasi bir tavır olan ‘Aman konuyu siyasallaştırmayalım‘ klişesiydi. Oysa Vaminon zaten maden konusunu partiler çekişmesinden kurtarmak ilkesiyle hareket ediyordu.
Geçen Aralık’ta Ataselim, Vaminon ekibine bir ‘müjde‘si olduğunu söyledi, sonra bunu başka yerlerde de tekrarladı. Arhavili büyük işadamlarından Oğuz Çarmıklı, Mehmet Cengiz’i aramış, “Arhavi’ye yapma bunu Cengiz” demiş, o da “Arhavi’de olduğunu bilmiyordum, yapmam abi” diye cevap vermişti.
Vaminon bu laflara güvenilemeyeceğini, bu tavrın yaratacağı rehavetin tehlikeli olduğunu kendisine söylemişti: İhalenin iptal edildiğini, madenden vazgeçildiğini bildiren bir resmi belge konsun önümüze, onun bunun sözüyle hareket edemeyiz. Kaldı ki, mahkeme kararlarının bile takılmadığını biliyoruz. Demek ki Arhavililer bilinçlerini, isyan tavrını canlı tutmak zorunda.
Bu sefer 20 Ocak’ta Faruk Çelik, Arhavi AKP teşkilatındaki görev değişikliği vesilesiyle konuşurken yatıştırma tavrını iteklemekle kalmayıp madene karşı faaliyet gösteren Arhavilileri alaya aldı:
“Arhavi’de maden, haydi yürüyelim, Arhavi’de HES’ler, yürüyelim… Yürümeyin, yazık ayakkabılarınıza diyoruz, yok yine yürüyorlar. Anlamıyorlar, nasıl bir iştir bu ya. İsyan etmek sizin mesleğiniz mi? Arhavi’de maden yok, olmayacak. ‘Yine de yürüyeceğiz.’ Yürü be kardeşim, ne diyeyim ben sana. Hastalık halini almış bunlar sizde.”