Müge Akgün: Londra’dan Erzurum’a

Geçtiğimiz hafta üç günlük hızlı bir Londra seyahatinin ardından Erzurum’a gittim. İnsan tabii ki iki farklı ülke iki farklı kültürü üst üste yaşayınca karşılaştırma yapmaktan kendini alamıyor.

Biri dünyanın önde gelen megapollerinden, diğeri Anadolu kenti. Ancak açık yüreklilikle söylemeliyim ki insan birçoklarının sandığı gibi, belki eskiden olduğu gibi kültür şoku yaşamıyor.
Yine de kentin dört bir yanını saran parkları, özenle korudukları tarihi dokuyu görünce neden biz bunları ülkemizin hiçbir yanında yapamıyoruz, koruyamıyoruz demekten kendini alamıyor.
Umarım ileride bu fark da kapanır, hiç olmazsa şehir planlaması doğaya ve insana daha saygılı yapılır. Ama şimdi sıra Londra ve Erzurum’da gittiğim yerlerden izlenimlerde, başarılı işlerde…

SPRING RESTAURANT

Bir sanat ve kültür merkezi olarak hizmet veren tarihi Somerset House’ın giriş katında yer alan Spring, İngiltere’nin en saygın ve ünlü şeflerinden Avustralya asıllı Syke Gyngell’ın 2014’de açtığı yeni nesil bir restoran.
Gyngell, beş yıl önce de Herefordshire’da 16 dönümlük arazide biyodinamik üretim yapan Fern Verrow çiftliğiyle anlaşmış. Her gün değişen menüdeki yemekler sadece bu çiftlikten gelen mevsimsel sebzeler, otlar ve meyvelerle yapılıyor.
Akdeniz ağırlıklı bir mutfak sunan restoranın menüsündeki yemekler gücünü malzemenin tazeliğinden ve yerelliğinden alıyor. Ve şefin felsefesini yansıtıyor.
Başlangıç olarak istediğimiz yengeç kroket, kış kabaklı, mascarpone, kestaneli risotto, ardından ana yemek olarak seçtiğimiz midyeli, bademli, domates püreli Fener balığı yahni ile baharatlı pırasa püresi ve Çin lahanalı tereyağlı düğmesiz kalkan da tüm yalın ve sadeliğine karşın çok lezzetliydi.
Kapanışı da 20 yıldır Londra’da yaşayan, restoranın servis şefliğini yöneten Ali Göksel’in önerisiyle bitter çikolatalı kek yanında kestaneli dondurmadan yana yaptık, o da çok başarılıydı…

KARACA’DAN İKİNCİ ŞUBE

Londra’dan Erzurum’aYurt içinde olduğu kadar yurt dışında da büyümeye devam eden Karaca markası geçen yıl Islington’da açtığı ilk mağazasının ardından Londra’daki ikinci şubesini de bir ay kadar önce kentin en büyük alışveriş merkezi olan Westfield’de açmıştı. Londra’ya gidip de ziyaret etmemek olmazdı.
Çok hoş tasarlanmış, sofra, mutfak, küçük ev aletleri gibi ev içi kullanılan Karaca markalı ürünlerin yanı sıra dünyaca ünlü markaların tasarımlarının da yer aldığı mağazayı Karaca CEO’su Fatih Karaca’nın sevgili eşi Evelin Karaca ile birlikte dolaştık.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Kırmızı ette fiyatlar düşecek! Bakanlık büyükbaşın ardından kuzu ithalatı için düğmeye bastı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşın kırmızı ete beklediği fiyatlarla...

Pirinçte yaşam maliyetine baskı oluşturabilecek fiyat artışı! Japonya 18 yılın zirvesinde

Japonya Tarım, Orman ve Balıkçılık Bakanlığı açıklamasına göre, 60...

MGM: Havalar soğuyor, kar geliyor

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), sıcaklıkların ülke genelinde 10-15 derece...

Ömer Fethi Gürer: Et ithalatıyla piyasanın dengesi bozuluyor, üretici emeğinin karşılığını alamıyor

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçi Hasan Erdal'ın...