Mine Ataman: Tarım sayımı başladı, her rakam hayra alamet değil

Tarım sayımı başladı, en son 2011’de yapılmış­tı. Sayım, tarımda devrim gibi anlatılıyor. “Ölç­mediğimizi yönetemeyiz” sloganıyla “Tarım Sayımı” marketingi yapılıyor. “İstatistik sayılarla sansasyon yaratma sanatıdır” diyen uzmanlara göre her rakam mutluluk getirmez, bazen de rakamlar sizi esir alır, yönetir, canınızı sıkar. Lafını dinlemediğiniz sayılar bir gün gelir yasınızı tutar, intikam alır.

Tarımın rakamlarını dinleyecek miyiz?

Diyelim ki saydığımızda 500 milyar dolarlık bir sulama altyapısı yapılması gerekliliği ortaya çıktı bu bütçeyi bulabilecek miyiz? Suda yüzde 60 kayıp var, içme suyunda oran yüzde 35’lerde, birkaç puan deği­şince tüh sular boşa akıyormuş tüm yurdu borular­la döşeyin mi diyeceğiz. Tarımı ölçtük biçtik, makus tarım tarihimizin nedeni rakam bilmemekteymiş mi diyeceğiz? Rakamları öğrenmeye milyonlarca dolar harcadıktan sonra doğru stratejiyi belirleyebilecek miyiz?

Alırız boyumuzun ölçüsünü

Türkiye dünyada en fazla traktöre/tarımsal ekip­mana sahip ikinci ülke, saydığımızda, bunlar fazla satın sermaye yapın mı diyeceğiz. Tarımsal arazi kul­lanımına yönelik yüzlerce rapor var. Kişi başı tarım arazisi 7 hektar, ortalama fiili üretim büyüklüğü 221 dekar, geometrik olarak 99 dekar, ortalamaya göre ise 35 dekar. Parçalanmış küçük arazilerin Türk ta­rımının en büyük sorunu olduğunu bilmeyen var mı? Karış karış ölçünce miras kanunu mu değişecek, faz­la olanlar az olanlara versin, araziler çok küçük top­lulaştırma yapın mı diyeceğiz.. İkinci bir emre kadar tüm çiftçiler Kooperatife üye olacak, ortak satın al­ma, ortak pazarlama, birlikte yönetim modelini zo­runlu mu kılacağız.

Sayıları 5 milyonu geçen hobi bahçeleri çiftçinin fobisi olmuş durumda. Gerçek çiftçinin suyu hobi­cilik oynayanlara gidiyor. Hobi bahçelerine açılmış kuyuları sayınca hobikonduları yıkacak mıyız, af çı­karıp meşrulaştıracak mıyız, yoksa madem yaptınız “hayrını görün, herkes kendi domatesini üretsin” mi diyeceğiz.

Meyve ağaçlarını saydık çok çıktı, meyve suyu fabrikası mı açacağız

Meyve ağaçlarının sayıları ve kapladığı alanı bul­duğumuzda ağaçları mı keseceğiz. Yıllardır zeytine, cevize, bademe o kadar çok destek verildi ki “Tarım­sal Üretimde Planlı Dönem” ile baklagiller ve tahıl­ların üretimini artırmak için eğimi yüzde 6’nın al­tında olan arazilerde meyve bahçesi kurmak yasak­landı, yoksa dallarına salıncak asıp agroturizme mi açacağız.

Küçük aile çiftçilerine ‘sayınız çok fazla azalın’ mı diyeceğiz

Ahırlar küçük, altyapı sorunları var, küçük ai­le çiftçilerinin büyükbaş hayvan ortalaması 7 ile 20 arasında, kınalı kuzuları saydığımızda yatırımları nasıl finanse edeceğiz, her köye ortak ahır yapıp bun­dan sonra münferit ahırlar yasak mı diyeceğiz.

Arıkovanı sayıları her geçen gün artıyor, polen ala­cakları çiçekler azalıyor çözümler belli cevaplar zor­lu. Sayıları öğrendiğimizde her yere çiçek dikip, arı­lara da idareli polen tüketin, verimi artırın, grev de yapmayın mı diyeceğiz.

Tarımda genç sayısı her geçen gün düşüyor, ye­di düvel biliyor, tek tek saydığımızda gençleri tarı­ma entegre etmek için hepsine sigorta mı yapacağız, oturmaları için kırsalı TOKİ’lerle mi öreceğiz, her köye ilçeye gençler sevsin diye Starbucks’mı açaca­ğız.

Çoban bulamıyoruz, Afgan çobanları saydığımız­da vah vah deyip yerine şehirlerin yıldızlı plazala­rında bile çalıştıramadığımız gençleri mi koyacağız. Yoksa Afganlara Sezen Aksu’dan “gitme dur yalan söyledik, size ihtiyacımız var mı” diyeceğiz.

Affedin tarımı toplayıp, çarpamadık, değer üretemedik

Tarımsal görüntüleme cihazlarını, sensörleri, en­düstri 4.0 ahırları, gümüş silolarda saklanan tahılla­rı, aracıları, stokçuları, dış mihrakları, genç yakışıklı sosyal medya çiftçilerini, makus talihli aile çiftçile­rini, atıl makine ekipmanları, atıl istihdamı, ser se­fil milyonlarca tarım işçisini, kalbi kırık Anadolu’yu saydığımızda özür dileyip “yıllardır sizi yok saydık, toplayamadık, çarpan etkisiyle gelirinizi yükselte­medik. Böldük parçaladık, gördüğümüz rakamları stratejiye çeviremedik, çarpan etkisiyle kırsal kal­kınmayı gerçekleştiremedik. Tarım alanlarının yanı­na gıda endüstrisi yaratamadık, ülkeyi demir raylarla öremedik, lojistik maliyeti düşüremedik. Çeşmeleri, köy okullarını, camileri, anıları yıkık dökük bıraktık onaramadık. Tarımın her zerresini, ülkenin sayılı sa­yısız kaynağını heba ettik, emanet edilenleri koruya­madık, kollayamadık. Özür dileriz, affedin rakamları bilmiyorduk mu diyeceğiz.

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

İklim değişikliği: Avrupa’da bir haftada aşırı sıcaklardan 2 bin 300 kişi öldü

İklim değişikliği son haftalarda Avrupa’daki ölümleri üç kat artırdı....

Rekabet Kurulu’ndan “Ferrero” açıklaması!

Rekabet Kurumu’ndan yapılan açıklamada, mahkemenin Ferrero’ya ilişkin soruşturmanın sonlandırılmasına...

Meteoroloji uzmanı açıkladı: Sıcak hava dalgası ne kadar sürecek?

Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava Tahmin Uzmanı Özdemirci, ülke genelinde...

Dev rakı ve viski grubuna zam

Mey Diageo grubundaki rakı, viski, votka, tekila, cin ve...