Mine Ataman: Tarım Dondu

Türkiye dondu, son 30 yılın en büyük doğa felaketi tarımı, çifçiyi vurdu. “Korkma kışın kışından kork aprilin beşinden. Atasözüne istinaden elbette nisan ayında ilk defa kar yağmıyor.

Zira eskiden de yağarmış diyerek felaketin normal olduğunu söylemeye çalışanların unuttuğu, “felaketlerin sıklığının ve şiddetinin artmış olması. Geçmişte 20 yılda gerçekleşen bir olay günümüzde neredeyse her yıl tekrarlanıyor. Eskiden yılda bir defa gerçekleşen felaketler şimdilerde her sezon “sel, don, kuraklık” gibi çeşitli olağanüstü hava olaylarıyla tamir edilemez zararlara neden oluyor.

Tarım Sigortasının Önemi

Tarımsal hasılanın yüzde 20’lik kısmını oluşturan meyveciliğin değeri yaklaşık 13 milyar dolar. Zararın ne kadar olduğu henüz belli olmasa da en çok Manisa’daki üzümler zarar gördü, TARSİM üzüm bağlarında don hasarını yüzde 54’ten başlayan oranlarda karşılıyor. Malatya’da kayısı, Rize’de çay, Sakarya’da da 500 metre üzerindeki fındık zarardan en çok etkilenen ürünlerden. Hasar milyarlarca dolar, rüzgâr pervaneleri kısmen işe yarasa da tanesi ancak 5 hektarı koruyabiliyor. Kullanımı yok denecek kadar az, fiyatı yüksek. Donla mücadele şu anda çiftçilerin ateş yakma gibi geleneksel yöntemleriyle yapılıyor.

Çiftçilik Felaketlere Gebe

Çiftçinin geliri giderek düşüyor, riski artıyor. Çiftçilik yapılamaz hale geliyor. Tarımın maliyeti artarken gıda fiyatları uçuyor, gerçek gıdalara erişmenin maliyeti yükselecek, acilen tarımı örtü altına taşıyın gıdaların besin değerini yükseltecek teknoloji yatırımları yapın, biyoteknoloji ile tarımın handikaplarına çare bulun demekten dilimizde tüy bitti. Şimdi donan tarım, birkaç haftaya muhtemelen kuruyacak, bilinmez bir tarihte tarlalar sular altında kalacak. Tarımdaki belirsizlik “tarım sigortalarınının” işini de zorlaştırıyor.

Türkiye Gıda Yetmezliği İle Karşı Karşıya

Tarım ekosisteminin yüzlerce bitki türü soğuk havaya karşı strese girdi. Kimi çiçeklerini döktü, kimi meyvesini, kimi yapraklarını kimi boynunu büktü. İngiltere AB, GDO’ya yapay gıdaya izin verdi, biz hala üç beş sosyal medya malumatfuruşunun tepkisi yüzünden biyoteknoloji yatırımlarını kaçırıyoruz. Prof. Dr. Mustafa Bayram, “Türkiye yıllar önce yanlış bir kanun ile GDO’yu yasakladı. Halk yanlış bilgilendirildi, bilimsel çalışmalar durduruldu, alanda bilim insanı yetişmiyor, bilim yapılamıyor” diyerek. Biyoteknoloji alanında yerli ve milli teknoloji eksikliğinin glecekte nasıl bir gıda yetmezliği sorununa yol açacağına dikkat çekiyor. İklim felaketin ne kadar ciddi olduğunu kabul temek istemeyen bazı çevreler hala “alternatif protein kaynakları, yapay gıdalar gibi” geleneksel tarım ürünlerini destekleyecek unsurları yok sayıyor, yatırım yapılmasını engelliyor. Agroturizm, ekoturizm gibi çiftçi gelirlerini artıracak çözümlerin altyapısı hızlandırılmıyor. Tarımda teknoloji entegrasyonu olmadan “coğrafyaya/toprağa bağımlı kendi kendine yetme” stratejisinin ne denli tehlikeli olduğunu görmüyoruz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz


Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Kasaplar Odası’ndan uyarı: Kurban eti böyle saklanmalı

Ankara Kasaplar Odası Başkanı Fazlı Yalçındağ, kurban etlerinin doğru...

Tarım ve Gıda ‘da ”Bilgilendirme Kirliliği ”toplantısının videosu yayınlandı

Tarım ve Gıda Düşünce Atölyesi’nin ilk çalışması Nişasta Sanayicileri ...

Biberde üretici ile market arasında yüzde 283’lük fark

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, mayıs ayı üretici VE market...

Tarım ve gıda sektörlerinin ihracat ve ithalat rakamları açıklandı

Tarım, gıda ve içecek sektöründen ilk 4 ayda yapılan...