Dünyanın ölümüne mi tanık olacağız yoksa yeni bir başlangıca mı? Küresel GSYİH’nın yüzde 80’ini, uluslararası ticaretin yüzde 75’ini yapanların oluşturduğu G20, geleceği tasarlayanlarla geleceğe ortak olmak isteyenlerin er meydanı.
Dünyanın kaderini tayin edenler; “yeşil dönüşüm / sürdürülebilirlik” gibi kavramlarla toplumları; “tasarlanan geleceğe” ortak ederken karşıt çıkarları ve jeopolitik dinamikleri yönetmeye çalışıyor. Antroposen çağının sakinleri kıyametten kaçarken doluya tutuluyor. G20, bolca Hindistan reklamıyla geleceğin 4 büyük ekonomisinden biri olacağının sinyalini veren Hindistan’dan korkmamız gerektiği gerçeğiyle sona erdi.
Modi, temiz enerji için herkesi “biyoyakıt ittifakına” katılmaya davet etse de, yeşil dönüşüm hayali COP28’e kaldı. Yeni dünyanın hassasiyetleri Bharat kokuları arasında tartışılırken Orta Vadeli Program açıklandı. Plandaki, “devlet yardımlarının etkileri ölçülecek” başlığı dileriz temennide kalmaz. Zira OVP’de; Üretimde Planlı Dönem, kent tarımı, Sera Organize Sanayi Bölgelerinin kurulması, sera yatırımlarının desteklenmesi, stratejik ürünlerde gıda arz güvenliği için planlı üretimi teşvik edici önlemler gibi her başlık oldukça önemli.
Hindistan, FAO’nun 2023 “Uluslararası Darı Yılından” ilham almış olacak ki G20 gala yemeğinde; kuraklığa dayanıklı darılı lezzetler sunarak geleceğin beslenme kültürünü görücüye çıkardı. Darının yaygınlaştırılması için yoğun pazarlama çalışmaları yürüten Hindistan, menüye koyduğu; “geleneklerin ve iklimin bir karışımı olan Bharat birçok yönden çeşitlilik gösterir” notuyla mevsimsel ve bitkisel beslenmenin önemine vurgu yaptı.