İklim değişikliği, kurumsal yoksulluk paradigmasının yıkıcı sonuçları, bavulunu hazırlamış milyonlarca iklim göçeri.
Yeni ekonomi coğrafyasının kuzeye kaymasıyla ortaya çıkacak “küresel medeniyet haritasının” kodları ‘yenilenmiş tarım haritasında’ saklı. Tarımın geleceği; milyarlarca verinin disiplinlerarası senaryolarından oluşturulmuş çözümlerine muhtaçken, biz hala tarıma ‘destek köstek’ meseleleriyle süreci baltalıyoruz.
Tarım değer zincirinin muvaffakiyeti; enerji maliyetleri, gıda anarşizmi ve devletlerin gıda milliyetçiliği politikalarına gebe. Tüm bu ahval içerisinde yoksul ülke tarımlarını kim nasıl kurtaracak. Yeni tarım haritasının parlayan yıldızlarından kuzey Amerikalı aronya; verimli, bol kazançlı ve ihracata uygun. 4 yıl içinde kendini amorti edebilen aronya, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın birçok desteği var.
Fizibilitesi bol sıfırlı; 100 dekarlık alanda ortalama bir milyonluk yatırım maliyeti ve 20 yıldaki 7 milyonluk işletme maliyeti ile 20 yıllık getirisi 67 milyon TL. Aybarshan Çiftliği Günalan köyünde, Ankara’nın gelecek tarım haritasına uygun tıbbi aromatikler, süs bitkileri üreterek, şehrin gıda kırılganlığını iyileştirmeye çalışıyor. Aronyanın, ilaç sanayiinde, kozmetikte geleceği çok parlak. Üretici Mustafa Barshan’ın hedefi bölgede katma değerli Aronya köyleri yaratmak. Birçok ilde marjinal araziler dışında, büyük alanlarda teknolojik aronya plantasyonları kuruluyor.
Tagem tarafından tescil ettirilen 2 çeşit, ülkemizin polikültür tarımı için üzümsü meyvelerin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Karadeniz Tahıl Koridoru ile yedi düvele tokluk vadeden Türk tarımı, içeride hala çeşitli sivil toplum kuruluşlarının ‘çiftçiye zerre faydasız’ yöneticilerinin koltuklarına tutunma çabalarını, belirlenen 6 liralık fiyatına karşın 8 liradan ithal edilen mısırın akıbetini, küstürülen çiftçilerin seneye hangi motivasyonla üretim iradesi göstereceğini merak edip, mevzuları izliyor.