Yapılan bir araştırmaya göre, okyanustaki plastik, onu üreten insanlara geri dönüyor…
Araştırmacılar, Kuzey Amerika’nın deniz ürünleriyle ünlü bir bölgesi olan Kuzeybatı Pasifik’te topladıkları hemen hemen her balık ve kabuklu deniz ürününün yenilebilir dokusunda mikroplastik parçacıkların yüzdüğünü tespit etti. Bunlar, atıklarımızdan ve kirliliğimizden kaynaklanıyor…
Oregon kıyılarında yakalanan veya eyalet pazarlarında satılan 182 örnek arasında sadece 2 balığın (1 lingcod ve 1 ringa balığı) yenilebilir doku dilimlerinde şüpheli parçacık bulunamadı. Kaya balığı, lingcod, Chinook somonu, Pasifik ringa balığı, Pasifik lamprey ve pembe karides dahil olmak üzere örneklerin geri kalanında boyalı pamuk lifleri, kağıt ve kartondan üretilen selüloz ve mikroskobik plastik parçaları olduğu düşünülen antropojenik (insan eliyle üretilmiş) parçacıklar bulundu.
Oregon Eyalet Üniversitesi’nden Ekotoksikolog olan Susanne Brander, “Mikro liflerin bağırsaktan kas gibi diğer dokulara geçmesi son derecede endişe verici. İnsanlar da dahil olmak üzere bunun diğer organizmalar için birçok etkisi var” diye konuştu.
Fazla deniz ürünü tüketenlerde, daha çok mikroplastik var
Bilim insanları son zamanlarda daha fazla deniz ürünü tüketen insanların (özellikle de istiridye veya midye gibi çift kabukluları tüketenlerin) vücutlarında daha fazla mikroplastik barındırma eğiliminde olduğunu fark etti. Bu plastiklerin vücutta ne kadar süre kaldığı ve insan sağlığına ne gibi etkileri olduğu bilinmiyor, bu konu acil araştırma gerektiriyor.
Brander ve ekip arkadaşları, insanların deniz ürünlerini yemeyi tamamen bırakmaları gerektiğini savunmuyor. Ancak tüketicilerin ve bilim insanlarının deniz ürünü kaynaklı maruz kalma düzeyini anlamaları önemli.
Bu bağlamda, insan eliyle üretilen boya, kurum ve mikroplastik parçacıkları kaçınılmaz düzeyde her yerde var. Bu kirleticiler artık havada, suda ve deniz ürünleri dışındaki birçok yiyecekte de var. Portland Eyalet Üniversitesi’nde Ekolog olan Elise Granek, “Mikroplastik parçacık kaynağı olan ürünleri atıyor ya da kullanıyorsak, bu mikroplastikler çevreye karışıyor ve yediğimiz ürünlere bulaşıyor. Çevreye bıraktıklarımız sonunda tabaklarımıza geri dönüyor” dedi.
Dünyanın farklı bölgelerinde de benzer bulgular var
Oregon’da yapılan analiz, bölgede bu konuyla ilgili ilk çalışma. Yerel deniz ürünleri endüstrisi için en önemli türlerle sınırlı olsa da güncel çalışmanın verileri, mikroplastiklerin yenilebilir deniz ürünleri örneklerinde yaygın olduğunu gösteriyor. Dünyanın diğer bölgelerinde de çok sayıda deniz ürünü örneğinde, mikroplastik tespit eden araştırmalar var.
En yüksek plastik atık konsantrasyonlarından biri, Oregon’un kıyı sularında filtreyle beslenen karideslerde tespit edildi. Araştırmacılar bunun nedeninin karideslerin yüzen plastik ve zooplanktonların birleştiği yüzeye yakın üst su sütununda bulunmaları olduğunu düşünüyor. Granek, “Örneklediğimiz daha küçük organizmaların daha fazla antropojenik, besleyici olmayan partikülleri yuttuğunu gördük. Karides ve ringa balığı gibi küçük balıklar, zooplankton gibi daha küçük gıda maddelerini yiyor. Diğer çalışmalar zooplanktonların biriktiği bölgede yüksek konsantrasyonlarda plastik buldu. Bu antropojenik partiküller zooplanktona benzeyebilir ve böylece zooplanktonla beslenen hayvanlar tarafından alınabilir” dedi.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar Frontiers in Toxicology dergisinde yayınlandı.
www.gidahatti.com/haber/23382348/mikroplastikler-populer-deniz-urunlerinde-yaygin-olarak-bulunuyor?
