Tarım sektörü ve üretici kesimi, son yılların en sorunlu ve sıkıntılı dönemini yaşıyor. Çiftçi, bu dönem tarımda, genel olarak ne üretirse üretsin çoğunlukla zarar etti. Doğrusu insan, ‘bu koşullarda çiftçi nasıl üretsin’ diye sormadan edemiyor.
Kırsalda yaşanan bu olumsuzluğun en temel nedeni; başta akaryakıt, gübre ve zirai ilaç olmak üzere, tarımsal girdilerde yaşanan olağanüstü maliyet artışları. Çiftçi çok yüksek bedeller ödeyerek sağladığı girdilerle yaptığı ve binbir emekle gerçekleştirdiği üretimin karşılığını maalesef alamıyor.
EGE’NİN KIRSALINDA DURUM
Ege Bölgesi’nde tarımsal üretimle uğraşan ve bu işten geçimini sağlayan çok sayıda aile var. Ülkemiz tarımında yaşanan sıkıntılar ebette Ege’ye de yansıyor. Ege ile bütünleşmiş birçok geleneksel üründe, neredeyse diz boyu sorunlar yaşanıyor.
Bitkisel üretimin yanı sıra hayvancılıkla uğraşan kesimler de sıkıntı içinde. Et ve süt üretimi, hayvancılıkla geçimini sağlayanları mağdur ediyor. Ege’de sayıca önemli bir kesimi oluşturan süt üreticileri, hayvanlarının yem giderlerini bile karşılamakta zorlanıyorlar.
ÜRETİCİNİN PAYINI VERİN
Yasa uyarınca ulusal gelirin yüzde birinin çiftçilere destek olarak verilmesi gerektiğini, tarımla ilgili yazılarımızda sıkça dile getiriyoruz. Buna karşın yasanın emredici hükümleri uygulanmıyor ve yerine getirilmiyor. Aslında bu yasa maddesi çiftçi kesimince de yeterince bilinmiyor. Biz de, muhalefetin kırsal kesimde dağa taşa bu yasa maddesini yazması ve çiftçiye anlatması gerektiğini, her fırsatta vurguluyoruz.