Gezegenimizin büyük bir bölümünü kaplayan deniz ve okyanuslar, ekosistemin devamı için büyük önem taşıyor. Dolayısıyla hem karada hem de suda yaşayan birçok canlı türü için besin ve barınma kaynağı olan engin maviliklere gözümüz gibi bakmalıyız.
Gezegenimize boşuna “mavi gezegen” denmiyor. Dünyamızın yüzde 72’si deniz ve okyanuslardan oluşuyor., Gezegenimizde yaşayan türlerin yüzde 50’sinin hayatta kalması denizlere bağlı. Üstelik bu engin mavi sular, küresel karbondioksit emiliminin yaklaşık üçte birini yani yüzde 33’ünü gerçekleştirirken, küresel oksijen üretiminin yüzde 50’den fazlası da da sağlıyor. Su kaynaklarımızın, küresel iklim krizi üzerindeki etkisi de çok büyük, çünkü tüm bunlarınla birlikte okyanuslar ve denizler, gezegenimizi serin tutuyor.
Diğer yandan, bu durum maalesef okyanuslarımızdaki ve denizlerimizdeki küçük bir negatif değişikliğin bile ekosistemde çok büyük problemlere neden olabileceği gerçeğine işaret ediyor. Geçmişte yaşanan ve günümüzde de devam eden; aşırı ve kontrolsüz avlanma, iklim krizi, plastik ve endüstriyel atıklar, ülkelerin önceliklerini endüstriyel gelir kazanmaktan yana belirlemeleri gibi büyük sorunlar, denizlerimizi ve okyanuslarımızı tehdit ediyor.
Büyük sanayi ülkeleri; nakliye, ticari balıkçılık, petrol, gaz, mineraller ve madencilik için deniz kaynaklarından ve denizcilikten yararlanıyor. Ancak bu ülkelerin hem doğal kaynakları gelecek nesillere bırakmak hem de sürdürülebilir faaliyetlerde bulunmak konusunda gerekli adımları atması da gerekiyor.
‘Mavi ekonomi’ çözüm olabilir!
İlk defa Belçikalı girişimci Gunter Pauli’nin 2010 yılında yayınlanan “The Blue Economy: 10 Years, 100 Innovations, 100 Million Jobs” adlı kitabında kullanılan “mavi ekonomi” kavramı bu sorunları ele alıyor. Mavi ekonomi; daha fazla üretmek ve tüketmek yerine, ihtiyacımız kadarını üretip sadece ihtiyacımız kadarını tüketmeyi ve kaynakları sorumsuzca israf etmemeyi savunuyor.
Kavram daha sonra birçok kurum tarafından genişletiliyor. 2012 yılında, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı’nda mavi ekonomi,, okyanusun ve mavi kaynakların daha iyi yönetilmesini teşvik eden, gelişmekte olan bir kavram olarak tanımlanıyor. Dünya Bankası ise “mavi ekonomi” kavramını, “Okyanus ekosisteminin sağlığını korurken ekonomik büyüme, daha iyi geçim kaynakları ve istihdam için okyanus kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı” olarak ele alıyor. Günümüzde, gittikçe büyüyen bu kavram içerisine, mavi ekonominin aynı zamanda karbon depolama, kıyı koruma, kültürel değerler ve biyoçeşitlilik gibi konularda ekonomik faydaları içerdiği de ekleniyor.