Dr. Mark Hyman: Merhaba. Bu hafta hafıza sorunlarının ve Alzheimer gibi hastalıkların sebeplerini ve nasıl önlenebileceğini ele alacağız. Bu rahatsızlıkların her zaman kaçınılmaz olmadığını, çoğu zaman önlenebileceğini bazı örneklerle anlatmaya çalışacağım.
Kolesterolümüze, kalbimize baktırmak için doktora gidiyoruz. Peki beynimizi nasıl kontrol ettirebiliriz? Beyin için önleyici bir program tasarlama yolu yok mu?
Demansın büyük bir sorun olduğu açık. İstatistiklere bakınca bu problemin her gün daha da büyüdüğünü görüyoruz. Örneğin ABD’de 65 yaşındakilerin yüzde 10’u, 75 yaşındakilerin yüzde 25’i ve 85 yaşındakilerin yarısı demans veya Alzheimer hastası. Öte yandan nüfusun en hızlı artan kesiminin 85 yaş ve üzeri olduğunu biliyoruz.
Kolesterolümüze, kalbimize baktırmak için doktora gidiyoruz. Peki beynimizi nasıl kontrol ettirebiliriz? Beyin için önleyici bir program tasarlama yolu yok mu?
Dünyadaki rakamlar da korkunç. 2019 yılında 40 yaş üstü demans hastalarının sayısı 57 milyondu. Yaşlanan nüfus sebebiyle 2050’de bu sayının 153 milyona çıkması bekleniyor. Üstelik böyle sorunlar yaşayan kişiler hayatlarının son döneminde bakıma muhtaç olduğundan aslında kanser, kalp rahatsızlığı gibi hastalıklardan bile daha maliyetli.
Öte yandan bilim dünyası da Alzheimer tedavisinde şu ana kadar beklenen başarıyı sağlayamadı. Şu ana kadar ABD’de Alzheimer ilacı geliştirmek için 2, belki 3 milyar dolar harcansa da kayda değer bir şey ortaya çıkmadı. Peki nerede yanlış yapıyoruz? Neye bakıyoruz? Açıkçası amiloid bileşiğine odaklanıyor ve kök nedenlere, yani temel sebeplere müdahale etmek yerine ani hamlelerle onarıma girişiyoruz.