Manisa mesir macunu adı Avrupa Birliği (AB) tarafından kısa süre önce Korumalı Mahreç Adı (PGI) statüsü verilen geleneksel bir baharatlı-tatlı macunu ifade ediyor. Mesir macunu, AB’den bu önemli onayı alan Manisa’nın ilk ürünü.
AB ürünün bölgeye ve geleneksel üretim yöntemlerine bağlı özel niteliklerini tanıyarak ve “Manisa Mesir Macunu” adının korunmasını destekliyor.

Bu şekerli macun 41 farklı baharat, bitki ve meyvenin bir araya getirilmesiyle elde ediliyor. Yumuşak bir dokuya ve yapışkan bir kıvama sahip. Tatlı, baharatlı ve acı bir tadı var. Baharatların keskin, acı ve sert tatlarından esas olarak uçucu olmayan bileşikler sorumlu iken, koku ve aromadan uçucu yağlar sorumlu. Rengi kehribar renginden koyu kahverengiye kadar değişiyor.
Manisa mesir macunu ya cam kavanozlarda sıvı biçimde ya da folyoya sarılmış 11-12 cm veya 3-4 cm’lik katı çubuklar halinde satışa sunuluyor. Macunun çubuk şeklinde satışa sunulması, tüketicinin taşımasını ve tüketmesini kolaylaştırır. Çubuk şeklindeki Manisa mesir macunu genellikle geleneksel festivallerde veya özel günlerde tercih ediliyor.
Manisa mesir macunu 1527 yılında Doktor Merkez Efendi ilaç olarak üretti. Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan’ın bu macunla tedavi edilmesinin üzerine Sultan Süleyman macunun halka dağıtılmasını emretti.

O zamandan bu yana, yaklaşık 400 yıldır, baharın başlangıcına işaret eden Nevruz haftasında (21-24 Mart) Mesir Macunu Festivali kutlanıyor.
Her yıl binlerce kişi Manisa’daki Sultan Camii önünde toplanarak caminin çatısından atılan folyoya sarılı mesir macununu yakalamaya çalışıyor.
Manisa Mesir Festivali, 2012 yılında UNESCO’nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne dahil edildi.

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı, Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, “Bu geleneksel tatlının, Manisa mesir macununun PGI olarak tescil edilmesini büyük bir memnuniyetle karşılıyorum. Mesir macunu gibi geleneksel ürünlerin AB tarafından tanınması, bu ürünlerin prestijinin korunması ve farkındalığın arttırılmasında önemli bir rol oynuyor. AB’nin PGI tescili ile üreticiler pazar fırsatlarını genişletecekler” ifadelerini kullanıyor.