Yeni bir araştırma, popüler bir uyarısı madde olarak tanımlanabilecek kafeini, baş ve boyun kanserleri riskinin düşmesi ile ilişkilendirdi. Bu sonuç, gıda ve içecek sektörü için ne anlama geliyor?
Kafein dünyada en çok tüketilen uyarıcıdır ve küresel nüfusun yaklaşık %80’i günlük olarak kafein tüketmektedir. Sadece çay ve kahvede bulunmaz. Bu doğal bileşen enerji barları ve içecekler de dahil olmak üzere bir dizi üründe kendine yer buldu, hızla büyüyen sporcu beslenmesi trendi içinde oldukça popüler hale geldi ve Allied Market Research’e göre 715,2 milyon dolarlık küresel pazar değerine ulaştı.
Kafein nedir?
Kafein, başta çay ve kahve bitkileri olmak üzere 60’tan fazla bitkinin yaprak ve meyvelerinde bulunan doğal bir maddedir. Çay ve kahve ile olan ilişkisine rağmen, kafein aslında bazı alkolsüz içecekler de dahil olmak üzere çeşitli içeceklerde ve enerji barları da dahil olmak üzere bazı yiyeceklerde bulunur.
Kafein tüketimi kanser riskini azaltabilir mi?
Uluslararası bir araştırma ekibi, kafeinin sağlık üzerindeki etkilerine ilişkin birçok fazla çalışmadan elde edilen verileri bir araya getirerek analiz etti. Araştırmacılar özellikle çay ve kahve yoluyla kafein tüketimine odaklandı. Kafeinin, ağız boşluğu ve boğaz kanserleri de dahil olmak üzere bir dizi kansere yakalanma riskini azalttığı tespit edildi.
Araştırmacılar, baş ve boyun kanseri olan 9.548 hastadan ve kanseri olmayan 15.783 kişiden elde edilen verileri bir araya getirdi. Kahve içmeyenlerle karşılaştırıldığında, günde 4 fincandan fazla kafeinli kahve içen bireylerin genel olarak baş ve boyun kanseri olma riskinin %17, ağız boşluğu kanseri olma riskinin %30 ve gırtlak kanseri olma riskinin %22 azaldığı tespit edildi.
Buna ek olarak, günde 3-4 fincan kafeinli kahve içmek hipofarenks kanserine (boğazın alt kısmında görülen bir kanser türü) yakalanma riskini %41 oranında azalttı. Çay içmek ise hipofarenks kanseri riskinde %29, baş ve boyun kanseri riskinde %9 ve hipofarenks kanseri riskinde %27 azalma ile ilişkilendirildi.
Bulgular olumlu olmakla birlikte, araştırmanın sınırlamaları var. Öte yandan, analiz edilen çalışmalar, katılımcılarının davranışlarını rapor etmelerine dayanıyor. Sonuçları teyit edebilmek için daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. Bununla birlikte, kafein tüketimi daha önce bir dizi sağlık yararı ile ilişkilendirilmişti.
Bu gıda ve içecek endüstrisi için ne anlama geliyor?
Kafeinin baş ve boyun kanseri riskini azaltmadaki etkinliğini tam olarak belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekse de kafein gibi bileşenlerle ilgili her iyi haber, yiyecek ve içecek tarafından olumlu karşılanır.
Tüketiciler, potansiyel risklerden korunmak için çay ve kahve tüketimlerini artırabilir. Dahası, eğer araştırmanın doğruluğu kanıtlanırsa, çay ve kahve satışlarında bir artış görülebilir ve kafein içeren yeni ürünler geliştirilebilir.
Günlük kafein tüketimi
FDA, sağlıklı yetişkinler için günde 4-5 fincan kahveye eşdeğer 400 miligramı, genellikle tehlikeli, olumsuz etkilerle ilişkilendirilmeyen bir miktar olarak belirtiyor. Bununla birlikte, insanların kafeinin etkilerine karşı ne kadar hassas oldukları ve kafeini ne kadar hızlı metabolize ettikleri konusunda geniş bir değişkenlik var. Ayrıca kahve ürünlerinin kafein içerikleri de farklılık gösterir.
FDA çocuklar için bir seviye belirlemedi. Ancak Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) çocuklar ve ergenler tarafından kafein ve diğer uyarıcıların tüketilmesini tavsiye etmiyor. Kafein içeren enerji içeceklerini de bu değerlendirmeye dahil etmek önemli.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar Cancer dergisinde yayınlandı.
www.gidahatti.com/haber/23356628/kafein-tuketimi-kanser-riskini-azaltabilir-mi
