Kırsalda sadece ekonomik değil sosyal sıkıntılar da ağırlaştı. Sağlık, eğitim, ulaştırma ve altyapıdaki eksiklikler taşrada mahrumiyet yaratıyor, hayat standardının yükselmesini engelliyor. Kaderiyle baş başa bırakılan köylerin, gençler için cazip olmaktan çıkması gelecek için büyük risk.
Bu yazı 6 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiriyor gibi görünse de aslında bu konu 85 milyonun gıda güvencesini etkiliyor. Zira kırsaldaki yaşam şartları ve üretim çabasının tüm Türkiye üzerindeki ekonomik ve sosyal yansıması tahmin edilenin çok ötesinde…
Açlık sınırının 16 bin 793 TL, yoksulluk sınırının 54 bin 700 TL olduğu bir ortamda ‘seçim maratonu’ sona erse de ‘geçim maratonu’ tüm hızıyla sürüyor.
Seçim dönemlerinde kırsaldaki siyasi tercihler genelde pek değişmiyor; çok sürpriz yaşanmıyor. Bu da siyasetin penceresinden kırsaldaki oyları bir nevi cepte gösteriyor. Geride bıraktığımız yerel seçimde bu ezberin belirli bölgelerde kısmen bozulduğu aşikâr.
TÜİK’in 2024 verilerine göre belde ve köylerde yaşayan toplam nüfus 6 milyon
Ama genel trende bakarsak yerel yönetimlerin hizmet yarışında kırsal kesim pek önceliklendirilmiyor. Siyasetin genelde seçim dönemlerinde hatırladığı belde ve köylerde dengeler geleceğe yönelik pek de iyi sinyaller vermiyor.
Köyler bir gecede mahalle statüsüne dönüştürüldü
2012’de çıkan 6360 sayılı Büyükşehir Yasası 2014 yerel seçimleriyle birlikte somut olarak hayata geçmiş ve köyler bir gecede mahallelere dönüşmüştü.
2012’de yüzde 77.3 olan kentli nüfus oranı yasanın ardından TÜİK’in yayımladığı 2014 nüfus verilerine göre yüzde 91.3’e yükseltildi. Tersten söylersek Türkiye’nin yüzde 22.7 oranındaki kırsal nüfusu birdenbire yüzde 8.7’ye geriledi.
Böylece 17 milyonu aşan kırsal nüfus kağıt üzerinde bir anda 6 milyona düştü. Zira büyükşehir yasası kapsamında 34 bin 434 olan köy sayısı 18 bin 214’e çekilirken, 1977 olan belde sayısı da 394’e indirildi. Yeni yasayla birlikte geriye kalan 16 bin 220 köy ve 1583 belde bir anda mahalle yapılarak şehirlere bağlandı.
Bakmayın siz Ege ve Akdeniz’deki popüler sahil kasabaları ve köylerinde yaşanan nüfus artışlarına… Kişi başına milli gelirin 3900 dolar düzeyinde olduğu kırsaldan 13 bin dolar seviyelerindeki kentlere göç hâlâ sürüyor.
Bugün de seyir farklı değil…TÜİK’in 2024 nüfus verilerine göre, 85 milyonu aşan nüfusun 5 milyon 973 bini toplam 18 bin 240 köyde yaşıyor. Bu da toplam nüfusun yüzde 7’sine tekabül ediyor. Ama tahmin edeceğiniz üzere realitede bu sayı ve oran çok daha yüksek…
Türkiye’de istatiksel olarak bir gecede yaşanan söz konusu değişimin, rakamların ötesinde etkileri oldu ve olmaya devam ediyor.
Büyükşehir Yasası ekonomik boyutu kadar politik, sosyolojik ve ekolojik boyutuyla bir bütün olarak ele alınmadığı için maalesef kırsal kesimde mağduriyetler yarattı.
Pek çok köyde ilkokulların kapatılması sonrası taşımalı sistemle civar köy, kasaba ya da ilçelere taşınan öğrencilerin eğitim hayatı gitgide zorlaştı. Sağlık, ulaşım ve altyapı eksiklikleri ve yetersiz yatırımlar köyleri ıssızlaştırdı. Sosyal ve kültürel projelerden uzak kalan köyler yalnızlaştı.