Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) geçen hafta 20’ncisini yayımladığı “OECD-FAO Tarımsal Görünüm 2024-2033” raporu tarım ve gıdanın geleceğine ilişkin önemli ipuçları veriyor.
Referans niteliğindeki 335 sayfalık raporda dünya nüfusunun gelecek 10 yılda 700 milyondan fazla artarak 8.7 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu, yıllık ortalama yüzde 0.8’lik bir büyüme oranı. Son 10 yılda dünya nüfusunun yıllık yüzde 1 büyümesine kıyasla bir yavaşlamaya işaret ediyor.
Küresel nüfus artışındaki genel yavaşlama ise global gıda talebinde önceki 10 yıla kıyasla daha düşük bir büyümeyi getirecek gibi duruyor.
Son 20 yıla baktığımızda küresel tarım piyasalarını yoğunluklu olarak gelişmekte olan ekonomilerin yönlendirdiği görülüyor. Raporda, gelecek 10 yılda da benzer trendin süreceği öngörülüyor.
Ancak bir fark var. Gelişmekte olan ülkelerin yer aldığı ligde lider değişecek gibi duruyor. Çin’in ağırlıklı etkisinin giderek azalması bekleniyor. Çin önceki on yılda küresel tüketim artışının yüzde 28’ine katkıda bulunuyordu. Ancak önümüzdeki 10 yılda ek talepteki payının sadece azalan nüfus ve daha yavaş gelir artışına değil, aynı zamanda beslenme modellerinin istikrara kavuşmasına bağlı olarak yüzde 11’e düşmesi bekleniyor.
Buna karşın Hindistan, Güneydoğu Asya ve Sahra Altı Afrika ülkelerinin payının önemli ölçüde artacağı öngörülüyor. Büyüyen kentsel nüfusları ve artan refah düzeyleri nedeniyle Hindistan ve Güneydoğu Asya ülkelerinin 2033’e kadar küresel tüketim artışının yüzde 31’ini oluşturması öngörülüyor.