MESUDE ERŞAN
Gıda mühendisi Ebru Akdağ, ‘Soframızdaki Hurafeler’ kitabıyla, gıdayla ilgili yalan, yanlış bilgileri bilimselleriyle değiştirmeye çalışıyor.
Akdağ gıda hurafeleriyle mücadeleyi önce Instagram’daki ‘gidahurafeleriavcisi’ hesabıyla başlattı. Şimdi de kitaplaştırdı. Derdi, yıllarca eğitim aldığı ve emek verdiği alandaki bilgi kirliliğin yarattığı bataklığa çekilmeyi engellemek. ODTÜ’de gıda mühendisliğinde lisans, mühendislik yönetimi alanında yüksek lisans yapan Akdağ, bildiklerini, öğrendiklerini en doğru şekilde aktarabilmek için de halen Bahçeşehir Üniversitesi’nde iletişim alanında doktora yapıyor.
Hurafelerin hedefi olmamış neredeyse hiçbir gıda bulunmadığını belirten Akdağ, “Tüm gıda hurafelerine kulak vermemiz durumunda yiyecek içecek bir şey bulmamız mümkün değil” diyor. Kendi deyimiyle ‘şüphe kalkanları‘nın kullanılmasına itirazı yok ama bilime güvenilmesi ve gerçeklerin öğrenilmesi gerektiğini söylüyor.
Söz konusu gıda ve çok sayıda hurafe olunca uzun bir söyleşi yaptık. Akla ilk gelenleri konuştuk. Akdağ kitapta çok daha fazlasını, detaylıca anlatıyor.
İşte sorularımız ve Akdağ’ın yanıtları:
En temel ön yargılardan biri paketli gıdalar. Paketin içine sadece gıda girmiyor. E’lerle başlayan ya da başka isimli maddeler de katılıyor malum. Bilinçli tüketim için paketlerin üzerindekileri nasıl okuyalım, nasıl yorumlayalım?
Öncelikle hem ulusal hem uluslararası düzeyde işin teknik yönünü bilen bir gıda mühendisi olarak söylemeliyim ki kalite yönetim sistemlerine ve ilgili yasal düzenlemelere uygun şekilde üretilmiş paketli gıdalar kendim ve ailem için ilk tercihim olur. Aslında bu kategorik suçlamanın kasıt dışı ve haksız olduğu aşikar. Pandemi döneminde istenmeyen bulaşları önlemek için herkes paketli gıdanın peşindeydi.