Hekimler, maden açmak için Kaz Dağı’ndaki orman katliamının durdurulması çağrısında bulunarak “Kaz Dağı’nın üstü altından değerlidir” dedi.
Yöre halkının tepkileri, açılan davalara rağmen hukuka aykırı bir şekilde dünya mirası olan Kaz Dağı’nın ekolojik sisteminin yok edilmesiyle ilgili Türk Tabipleri Birliği (TTB), TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu, Türk Toraks Derneği ve Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ortak bir açıklama yaptı.
Hekimler, Tarım Orman Genel Müdürlüğü’ne, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, yargı mensuplarına seslendi ve “Bu yıkıma dur deyin, Kaz Dağı’nın yok edilmesine izin vermeyin” dedi.
Ortak açıklamada şu konulara dikkat çekildi:
*Dağlar ve dağlık yöreler, çevrelerine göre daha nemli ve daha fazla yağış alma, bu nedenle de su toplama alanları olma özellikleri nedeniyle, biyolojik, tarımsal, arkeolojik, kültürel, turizm vb. zenginliklerin beslenme kaynaklarıdır.
*Biga Yarımadasının en yüksek kütlesi olan Kaz Dağı fauna ve flora açısından Türkiye’nin önemli doğa alanlarından biridir. Sahip olduğu coğrafi konum, Kaz Dağı’nı genel olarak zengin biyoçeşitlilik ve endemizm oranı açısından da Türkiye’nin en önemli dağlarından biri yapmaktadır.
Sular zehirlenecek
*Doğal ortamın ve çevrenin kirlenmesine ya da aşırı kullanılmasına neden olan metalik madencilik gibi bir insan etkinliği, iklim krizini yaşadığımız, su kaynaklarının giderek azaldığı, uzun süreli kuraklıkların yaşandığı bu dönemde, Çanakkale kenti ve çevresinde suların kirlenmesine, zehirlenmeye ve ciddi su sıkıntısına neden olacaktır.
*Son yıllarda Türkiye’nin birçok bölgesinde yapılagelen ve Kaz Dağı’nda da tüm acımasızlığı ile uygulanan çokuluslu şirketlerin ve yerli işbirlikçilerinin toplu kıyım ve yok edişleri, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) İklim Değişikliği ve Arazi Özel Raporu’nun tüm sonuç, bulgu ve önerileriyle de taban tabana zıttır.