Daha önceki yazılarımızı okudunuz mu bilmiyorum. Ama bir yazı dizisi şeklinde okuyucularımıza akıcı ama kısa kısa özetler sunmaya çalışıyorum.
Bu yazımızda bu yazı dizimizin ortasında yer alıyoruz ve Tarım sektöründe aktif rol alması gereken işbirliği içinde olması gereken kamu kurum ve kuruluşların neler yapması gerektiği hakkında bilgi vermeye çalışacağız.
Bir tarımsal sivil toplum kuruluşu Genel Başkanı olarak, önce çuvaldızı kendimize batıralım diyerek, tarımda başarı ve/veya başarısızlığa ortak olması gerekenler listesinde ilk sıra sivil toplum kuruluşlarından başlamak istiyorum.
Öncelikle, tarımsal örgütlenme konusunda ülkemizde ciddi bir sorun olduğunu belirtmek istiyorum.
Oda, alt birlik, üst birlik, kooperatif, dernek, federasyon, konfederasyon, komite, konsey gibi çok sayıda ve çeşitli kuruluşlar var.
Bu kuruluşlara 5 milyonu odalara kayıtlı olmak üzere yaklaşık 9-10 milyon çiftçi ve/veya sektör temsilcisi üye. Bu tabloya göre ülkemizde yaşayan her 8 kişiden biri çiftçilik faaliyetlerinin bir parçası. Sürekli tarımsal alanda başarı referansı olarak gösterilen Hollanda’nın nüfusu kadar tarımsal örgütlerde sadece başkan var.
Sektörümüz, onlarca ülkenin nüfusundan daha fazla tarımsal alanda faaliyet gösteren bir çiftçi ve/veya üyeler topluluğuna sahip olmasına rağmen, örgütlenme konusunda büyük bir sorun yaşıyor.