Güven Sak: Gruyere nasıl Kars gravyeri oldu?

0
393

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremi sonrası kurumlarımızın işlevlerini unutmuş olduklarının ayan beyan ortaya çıkması yalnızca “Allah kimseyi devlete muhtaç etmesin” dedirtmekle kalmadı, olası Marmara depremi konusundaki korkularımızı da depreştirdi. Depremin üzerinden iki ay geçti ama ortadaki keşmekeş Ankara’nın deprem bölgesinin ihtiyaçlarını hala daha tam olarak idrak edemediğini gösteriyor. Her yerin ihtiyacının farklı olduğu halen daha tam olarak anlaşılamadı doğrusu. Anlaşılan o ki seçime kadar temel atma törenleri ile vaziyeti idare ediyormuş gibi yapacağız.

Halbuki şimdi depremin öğrettiklerini nasıl faydaya çevirebileceğimizi düşünmenin tam zamanı doğrusu. Türkiye, aslına bakarsanız bu açıdan da tam zamanında bir seçime gidiyor. Önemli kararlar almak durumundayız ve böyle kararları almadan bir güven tazelemek son derece önemli.

Nedir? Dünya zaten yeniden yapılanırken bu depremle birlikte aynada kendimizi gördük ve doğrusu ya gördüğümüzü hiç ama hiç beğenmedik. Bu halde yeniden yapılanan dünyada kendimize önemli bir yer tutamayız.

Şimdi küresel yeniden yapılanmanın nasıl bir parçası olacağımıza karar verirken kendimize de çekidüzen verebiliriz. Seçimler bu açıdan da fırsat. Nasıl bir fırsat bu? Türkiye ekonomisi için yeşil mutabakatla uyumlu bir yeniden yapılanma fırsatı. Devleti tüm kurum ve kurallarıyla yeniden ihya etme fırsatı. Türkiye’yi yeniden biçimlenen küresel değer zincirleri haritasının merkezine yerleştirme fırsatı. Yeter ki değişenin farkına varalım.

Peki, bunu nasıl yapacağız? Önce elimizdeki beşeri kapasiteyi, geldiğimiz noktayı doğru değerlendireceğiz. Kalanı kolay. Enflasyon da düşer, kur da istikrar kazanır. Hep birlikte zenginleşme bugün hayalken yarın gerçek oluverir. Türk sanayiini deprem riski nedeniyle Marmara’dan taşımak, İstanbul’u seyrekleştirmek, ikinci yüzyıl için ayrıntılı bir sanayi politikası çerçevesi tasarlamak demek aslında.

Aslında İsviçre’nin gruyere peyniri nasıl Kars gravyeri olduysa, Orta Anadolu da pekâlâ ikinci Marmara Bölgesi olabilir. Önce İsviçre’nin gruyere peyniri nasıl Kars gravyeri oldu ona bakalım, sonra da konuyu Orta Anadolu’ya bağlayayım, müsaadenizle.

4 bin kilometre öteden Kars’a bir teknoloji transferi

Gruyere peyniri ismini İsviçre’nin Friburg kantonunda orta çağdan kalma kadim Gruyeres kentinden alıyor. Bölgede peynir üretimi 1659 yılında başlamış. Peki, nasıl olmuş da tam iki yüzyıl sonra gruyer peyniri Kars gravyerine dönüşmüş. Gruyeres ile Kars’ın arası neredeyse 4000 kilometre. Araba ile E70 üzerinde 41 saat sürüyor yol. Ama İsviçre’de 17. yüzyılda başlayan bir üretim süreci, 19. yüzyılda Türkiye’ye gelmiş. Nasıl?

1878’den sonra Kars, Rus işgali altındayken Rusların o dönemde Kafkasya’ya yerleştirdiği Alman-İsviçreli göçmenlerden bazıları Kars’a da gelmiş ve Kars’ın gruyere peyniri üretmek için gereken tüm maddi şartlara sahip olduğunu görmüşler. Sonra üretim başlamış. Un var, şeker var ve ustalar da 4 bin kilometre öteden göçmen olarak gelince gruyere peyniri Kars gravyeri olmuş. Nasıl? Maddi şartlar gerekli beceri seti ve üretim süreci gereken yordamla birleşince 4 bin kilometre öteden Kars’a bir teknoloji transferi olmuş.

Aynı Fransa’dan kaçan Protestan Calvinistlerin Güney Afrika’ya Fransız şarap yapım teknolojisini taşımaları gibi aslında. Beceri sahibi göçmenler teknoloji transferi için son derece önem taşıyor. Yoksa Calvinistler gelmeden önce de Güney Afrika, Cape Town şarap endüstrisi için çok uygun bir yermiş ama burayı gören beceri sahibi Fransızlar endüstrinin temelini atmış. Gruyere peynirinin başlangıcı ile uyumlu ilk şarap, Cape Town’da ilk kez 1659’da şişelenmiş.

Karsta ne zamandı ilk Kars gravyeri üretimi? 19. yüzyılın ikinci yarısında. Kars, Rus işgali altındayken. İşgal, 1878’den 1918’e kadar yaklaşık kırk yıl sürmüş. Bir sonucu da Kars gravyeri bakın. İsviçreli göçmenler sayesinde. Artık onlara yabancı yatırımcı diyoruz, dikkatinizi çekeyim. Şimdi işte buradan Türk sanayiinin Marmara’dan Orta Anadolu’ya taşınması meselesine geçebiliriz sanırım. Nedir? Hadise beceri seti ve yordamla yakından alakalıdır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz