Enflasyon karşısında yaşanan gelir erozyonuna rağmen restoranlarda günlük misafir sayılarında değişim yaşanmazken tüketimde düşüş görüldü. TURYİD Başkanı Demirer, “Ana yemek ve tatlıdan oluşacak üç tabaklı deneyimlerin iki tabağa düştüğünü ve hatta paylaşımlı tabakların tercih edildiğini daha sık gözlemledik” dedi.
Geride bıraktığımız yıl, pandemi sonrası ekonomik kriz ve alım gücündeki düşüşün etkileriyle birçok sektörde zor bir yıl olarak kayıtlara geçti. Ekonomiyi soğutma stratejilerinin uygulandığı bu dönemde, tüketici davranışlarında önemli değişimler yaşandı. Bu değişimin en belirgin hissedildiği sektörlerden biri de yeme-içme sektörü oldu. Geride kalan dönemde günlük müşteri trafiğinde büyük bir değişim gözlemlenmezken, kişi başı harcamalardaki azalma sektörü derinden etkiledi.
3 bin işletme, 200 bin kişilik istihdam ve 6 milyar dolar ciroyu temsil eden Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer, “Misafir alışkanlıklarındaki değişimlerde, sosyalleşme amaçlı dışarıya çıkışlarda bir azalma yokken tüketim alışkanlıklarında satın alma gücünün eksikliği sebebi ile daha az tüketime şahit olduk. Örnek vermek gerekirse, başlangıç, ana yemek ve tatlıdan oluşacak üç tabaklı deneyimlerin iki tabağa düştüğünü ve hatta paylaşımlı tabakların tercih edildiğini daha sık gözlemledik” dedi.
Giderler yüzde 65, kişi başı harcama yüzde 20 arttı
TURYİD Türkiye’deki yeme içme sektöründe 250 adedi yurtdışında olmak üzere 3 bin 150 işletme ile sektörde faaliyet gösteren 200 bin işletmenin yüzde 1,5’unu temsil etmesine karşın sadece yurt içindeki 6 milyar dolarlık cirosu ile Türkiye yeme içme sektörü toplam cirosunun yüzde 26’sını temsil ediyor. Bu nedenle sektöre ilişkin yapılan tespitler önem taşıyor.