Yaşamımızda üçlü olmazsa olmazlar var.Hava-Su-Toprak Varlığımız; Adalet-Barınma- Sağlık Hakkımız; Enerji-Gıda- Suya Erişim; Azot-Karbon-Su Döngüsü; Biyoçeşitlilik Kaybı;Çevre Kirliliği-İklim Değişikliği Sorunlarımız. Hepsi için Yeşil-Döngüsel-Dijital değişmek için dönüşüm gereği hep gündemde. Konuşmak, yazmak yetmiyor.Umudu yitirmeden eylemde hız gerek. Çalışmak gerek. Çok. Her yıl Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi(BMİDÇS) Tarafl ar Konferansı(COP) öncesinde heyecanım başlar. Daha güçlü konferans çıktılarını bekleyerek sıkı takipte okurum. 11-12 Kasım 2024 tarihlerinde Bakü, Azerbaycan’da gerçekleşecek COP29 hidrokarbon zengini, kardeş topraklarda. Başkan İlham Aliyev Aralık 2023’te, 2024’ü “Yeşil Dünya İçin Dayanışma Yılı” ilan etti. COP29 teması da “Yeşil Dünya İçin Dayanışma İçinde”. COP 29 Başkanı Muktar Babaev’in 6 kişilik takımında 3 kadın var: Narmin Jarchalova, Nigar Arpadarai ve Leyla Hasanova. Alkış. Azebaycan yenilenebilir kaynaklı enerji bölgesel merkezi olmak için ilerlerken, güç üretiminde yenilenebilir kökenli güç üretimini 2030’a kadar yüzde 30’a çıkarmayı, 2050’ye dek sera gazı salımlarını yüzde 40 azaltmayı amaçlamakta. Alkış.
Gezegenimizin yeşili ve mavisi için “İklim Dayanışması”mühim.İklim dayanışması, iklim değişikliği mücadelesinde zorlukları bilme, eylemleri takibe odaklanırken iklim adaleti ve küresel eşitlik için ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar, esneklik mekanizmaları ve finansman girişimlerle işbirliği ötesinde anlamı olan nesiller arası sosyal bir davranıştır. İklim krizine karşı nesiller arası dayanışmadır. Günümüzdeki iklim kırılgan ülkelerdeki savunmasız insanlar ile gelecek nesillerdeki iklim krizi etkilerini anlama, uluslararası karmaşıklığı ele alma iklim dayanışmasıdır. İklim dayanışması olmadan iklim direnci kazanamayız. BM Çevre Programı(UNEP) verisine göre 2020’de doğan çocuklar, 1960’ta doğanlarla karşılaştırıldığında, başta sıcak hava dalgaları olmak üzere aşırı iklim değişikliği kaynaklı aşırılıklarla, risklerle iki ila yedi kat artış yaşayacak. Nesillerin güvenliği tehdit altında. Dayanışmamız hep gündemde olmalı.
Kanaatimce COP29 en büyük iklim dayanışması için coşmalı. Hepimize, her zaman COP öncesinde, sonrasında büyük görev düşüyor. COP29 bize birey olarak katıldığımız iklim dayanışmasının küresel gücünü göstererek eylemlerimizi de güçlendirmeli. Akademisyen, sivil aktivist, yeşil ve mavi kalemli coşkum sürekli. Gazetemizin Sürdürülebilir Ekonomi sayfası Sürdürülebilirlik Editörü Didem Eryar Ünlü’nün coşkusu da sürekli.Yaşasın.
Aralık 2013’te kurulan Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği(SÜT-D) olarak sürdürülebilir üretim ve tüketim konusunda toplumda güçlü etki yaratmak için; en iyi enerji, su, atık yönetimi ile kaynakların verimli yönetilmesi, mevcut en iyi teknolojilerin kullanılması; çevre kirliliği ile mücadele edilmesi; iklim direncinin geliştirilmesi; insan ve doğa dostu sürdürülebilir yaşam kültürü ile sürdürülebilir kalkınma farkındalığının artırılması odaklı eğitici ve bilinç yaratıcı her türlü bilgi akışını sağlayıcı faaliyetlerle ilerliyoruz. 2014’ten bu yana gerçekleştirdiğimiz İstanbul Karbon Zirvesi konusunun ilki ve teki olarak sadece sera gazı azaltımı için,iklim okuryazarlığı için, iklimimizi korumak için, iklim direncimiz için endüstrimizin karbon yönetimi ve ticareti odaklı.