Laik demokratik ve halkçı Atatürk Cumhuriyeti’nin dünyaya armağan ettiği en önemli kurumlarından bir olan “Köy Enstitülerinin” dün, kuruluşunun 84.Yılıydı…
Türkiye’nin Eğitim Bayramıydı…
İktidar “17 Nisan Bayramını,” Köy Enstitülerinden nefret” ettiği için yine unuttu!
∗∗∗
Oysa,” aydınlanma devriminin” en önemli kurumu olan Köy enstitüleri, çağdaş ve saygın Türkiye’nin temel taşı olmuştu…
Hasan Ali Yücel’in;” “Biz, istiklal mücadelesinden itibaren sosyal hayatımızda yaptığımız büyük devrimleri köylere götürecek adam yetiştirmek istedik.
Çünkü, ümmet döneminin böyle bir adamı vardı. Bu, imamdı…
İmam, cemiyetin manen hâkimidir.
Bu manevi hâkimiyet, maddi tarafa da intikal eder.
Biz imamın yerine, köye devrimci düşüncenin adamını göndermeyi istedik.
Ve bu okulları açtık…”
∗∗∗
Sadece bu açıklama bile, “cahil insandan oy alıyoruz!” diyen, eğitime, bilime, insana, emeğe ve doğaya düşman olanların, ülkemizde hangi yöntemle yuvalandıklarını ve neden laik düzene karşı olduklarını gözler önüne seriyor!
Aslında bu konuda çok şey yazılabilir…
Ama bir genç öğretmenin mektubu, Köy Enstitülerinin amacını, laik düzen kurulmadan çağdaş, refah içinde ve saygın Türkiye’nin yaratılamayacağını, herkesten daha iyi anlatıyor…
Kıvançla okuduğum bu yazıyı paylaşıyorum;