Amerika’yı yeniden dünya lideri konumuna getirebilmek için devlet işleyişinde bazı değişikliklere gitmeyi hedefleyerek, “Hükümet bürokrasisinin ortadan kaldırılması’’ konusunda hızlı bir giriş yaptı. Dünya üzerinde birçok devlette kapalı kapılar ardında think-thank kuruluşlarının harcamalarını kısıtlamak ve federal kurumları yeniden yapılandırmak için bazı adımlar atmaya başladı.
Sosyal medya platformu X de başkanlık seçimlerinde aktif olarak Trump’a destek veren Elon Musk’ı DOGE’nin başına getirmesi beklenen bir olaydı. “Hükümet Verimliliği Bakanlığı'” (Department of Government Efficiency – DOGE) olarak kayıtlara geçen bu yapının başında artık Elon Musk var. Bakanlık olarak bilinse de federal bir kurum değil. Trump’a bağlı çalışan bir kurum niteliğinde. Beyaz Saray yönetimi ve Bütçe Ofisi ile ortak çalışma içinde olup, hükümetin işleyişinde maksimum faydalar üreten projelere öncelik veriyor. Kararların alınmasında görüş bildiren ve rehberlik sağlayan bir kurum yapısında.
ABD’nin tüm kurumları üzerinde denetim yetkisi söz konusu, önceliği tasarruf sağlayıcı planlar geliştirmek. Başkan ise bu planları onaylıyor. İlk etapta FBI, CIA, Eğitim Bakanlığı ve Nükleer Düzenleme Komisyonu gibi birçok yapının harcama ve bütçelerine düzen getirmiş durumda. Kısacası ABD’nin gelirlerine yönelik tasarruf öngörüyor.
Musk, X platformu üzerinden federal kurumlara uyarı ve DOGE ile ilgili gelişmeleri “Hükümet Verimliliği Bakanlığı’nın tüm eylemleri, maksimum şeffaflık için çevrimiçi olarak yayınlanacak,” ilkesi gereği yayınlıyor. Bu yüzden tüm federal kurumlarda bir çeki düzen gelmiş durumda. Vergilerin olumlu şartlarda kullanılması ve harcanması adına yapılıyor. Dış giderleri azaltarak, içerde daha sağlam ve güçlü bir Amerika oluşturmak asıl hedef.
Avrasya Vakfı’nın ‘’Avrupa’da dijital dönüşüm faaliyeti’ yapması, Moldova‘ya ‘’sürdürülebilir medya kuruluşlarının tanıtım programı’’, Amerika barolar Birliği’ne, ‘’Avrasya hukuk sektörü ve sivil toplumun dayanıklılığını teşvik etme’’ projesi, Afrika’da ‘’Özel sektör kaynaklarını ve uzmanlığını harekete geçirmek’’, Kolombiya’da ‘’toplumsal açıdan sorunlu davranışlar geliştirerek biyolojik çeşitliliğin korunması’’, Uganda’da ‘’Sosyal davranış değişikliği araştırması’’ gibi projelere ayrılan milyon dolarları iptal etmiş durumdalar.
Bu tavır ABD halkı tarafından çok önemsenmiş durumda. Şiddet içermeyen kolektif eylemde bulunan aktivistler, sivil aktörler tarafından belirlenen fırsatlar, yerleşik göçmenler, sosyal ve ekonomik açıdan iyileştirme sağlayan birçok fon artık yok hükmünde.
