Diyet içecek endüstrisi hızla büyüdüğü bir dönemden geçiyor. Öte yandan bu ürünler, bağırsak sağlığına zarar vermekle suçlanıyor…
Grand View Research’e göre, küresel diyet içecek sektörü 4,87 milyar dolar değere sahip. Önümüzdeki beş yıl içinde %3,8’lik bir yıllık bileşik büyüme oranı ile büyümesi bekleniyor.
Diyet içecek pazarının başarısı, öncelikle artan obezite oranlarından kaynaklanıyor ve tüketicileri en sevdikleri içeceklere daha düşük kalorili alternatifler aramaya yönlendiriyor. Ancak bağırsak sağlığıyla ilgili olumsuz iddiaların doğruluğu teyit edilirse, diyet meşrubat sektörü için işler değişebilir. Peki bu iddialar doğrulanırsa, sektör ne yapacak?
Bağırsak sağlığı trendi devasa büyüklükte
Bağırsak sağlığı, 2024’ün en büyük gıda ve içecek trendlerinden biri. 51,62 milyar dolarlık bir endüstri değerine ve 2030’a kadar %8,3’lük bir yıllık bileşik büyüme oranına sahip olması bekleniyor. Bu etkileyici büyüme, bağırsak sağlığının genel sağlığı etkilemedeki önemine ilişkin tüketici anlayışının artmasının bir sonucu. Bağırsak dostu yiyecek ve içeceklere yönelik talepte keskin bir artışa yol açtı.
Artan bu talep, bağırsak dostu tahıl barları, yoğurtlu içecekler ve sakızlar da dahil olmak üzere yeni ürün geliştirmede bir patlamaya yol açtı. Piyasa araştırma firması Mintel’de özel beslenme direktör yardımcısı Rick Miller, “Son on yılda probiyotik eklenmiş yiyecek ve içeceklerle ilgili patentler ve başvurular hızla arttı. Probiyotik aşılanmış ürünlerin katlanarak büyüdüğünü gördük” dedi.
Ancak tüketiciler sadece bağırsak sağlığını destekleyen yiyecek ve içecekleri seçmekle kalmıyor, aynı zamanda bağırsak sağlığına zarar verdiğine inanılan yiyecek ve içeceklerden de aktif olarak kaçınıyor.
Diyet içecekler, bağırsak sağlığını bozabilir
Bağırsak sağlığı uzmanı Chris Dubberley, “Diyet içecekler bir zamanlar düşündüğümüz kadar faydalı olmayabilir. Araştırmalar, içerdikleri yapay tatlandırıcıların bağırsak bakterilerimizin doğal dengesini bozabileceğini gösteriyor. Bu bozulma kan şekerini nasıl kontrol ettiğimizi ve insüline nasıl tepki verdiğimizi etkileyebilir” dedi.
Kötü bağırsak sağlığı ise otoimmün, sindirim sorunları ve kolorektal kanser gelişme riskinin artması gibi bir dizi sorunla bağlantılı. Dahası, insanların tam yağlı seçenek yerine diyet meşrubatları tercih etmelerinin birçok nedeninden biri, tip 2 diyabet gibi yüksek şeker alımıyla ilişkili riskleri azaltmak. Ancak diyet meşrubatlar aslında bu rahatsızlığa yakalanma riskinin artmasına yol açabilir.
Dubberley, “Araştırmalar, bu içeceklerin bağırsaklarımızdaki ortamı değiştirerek glikoz regülasyonu ve insülin etkinliği gibi önemli vücut fonksiyonlarını etkileyebileceğini gösteriyor. Bu değişiklikler, genellikle tip 2 diyabete giden yolda bir basamak olan insülin direnci geliştirme riskini artırabilir” dedi.
İçecek endüstrisi için ne anlama geliyor?
Bu veriler muhtemelen kötü bağırsak sağlığı ile ilişkilendirilmek istemeyen yiyecek ve içecek üreticileri için endişeye yol açacak. Ancak gıda ve içecek endüstrisi sıkı bir şekilde denetleniyor ve ürünlerde kullanılan tüm tatlandırıcılar Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından onay alıyor.
Dahası, diyet meşrubat içen birçok tüketici bunların sağlıklı bir seçim olmadığının farkında. Ancak daha sağlıklı olduklarını düşünüyor. Kısacası, bu bilgiler ışığında tüketici davranışlarında büyük bir değişim meydana gelmesi pek olası değil.
www.gidahatti.com/haber/23121483/diyet-icecekler-bagirsak-sagligi-icin-zararli-mi
