ABD Başkanı Donald Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı alması, küresel anlamda endişeye yol açmış olsa da Davos’ta açıklanan önemli doğa ve iklim girişimleri, bu alanda kaydedilen ilerlemenin durdurulamaz olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
İklim krizinin doğal ekosistemler, topluluklar, istihdam ve mülkler üzerindeki yıkıcı etkileri giderek daha belirgin hale gelirken, şirketler ve toplumlar dayanıklılık ve esneklik kazanmaya çalışıyor. Bununla birlikte, iklimle ilgili girişimlerde kaydedilen ilerleme umut verici bir tablo çiziyor. Davos’ta gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu 2025 Yıllık Toplantısı’nda da doğa ve iklim konuları öncelikli gündem maddeleri oldu. Dünya Ekonomik Forumu Doğa ve İklim Merkezi Başkanı Gim Huay Neo, zirvede ele alınan iklim girişimlerinin ilerlemesini değerlendirerek “umut ve dünyası ve siyasi liderlerle yapılan görüşmelerde bu yıl zirvede öne çıkan temel Toplantıya, 2024’ün son 100 bin yılın en sıcak yılı olarak kaydedildiği ve dünya mercan resiflerinin yüzde 70-80’inin beyazladığı gerçeğiyle başlandı. Ayrıca, doğal ekosistemlerin büyük bir bölümünün çöküşün eşiğinde olduğu da vurgulandı. Zirve öncesinde Los Angeles, Kaliforniya’da meydana gelen ve şiddetli şekilde devam eden orman yangınları; iklim krizinin topluluklar, istihdam ve mülkler üzerindeki yıkıcı etkilerine dair somut bir hatırlatma sundu.
Kivu-kinşasa yeşil koridoru
Toplantının ilk gününde ABD Başkanı Donald Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı alması, küresel anlamda endişeye yol açmış olsa da Davos’ta açıklanan önemli doğa ve iklim girişimleri, bu alanda kaydedilen ilerlemenin durdurulamaz olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bu yıl duyurulan en önemli projelerden biri ise Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde bulunan Kivu-Kinşasa Yeşil Koridoru oldu. Bu girişim, Kongo Havzası boyunca uzanan 540 bin kilometre karelik bir alanın korunmasını ve restore edilmesini amaçlıyor. Proje, sürdürülebilir turizm ve tarımın yanı sıra temiz enerji temelli bir ekonomi yaratmayı ve bölgedeki topluluklar için istihdam sağlamayı hedefliyor. Fransa büyüklüğündeki bu tropikal doğa rezervi, dünya üzerindeki en büyük korunan topluluk rezervi olmaya hazırlanıyor. Bölge, 10 binden fazla kuş türüne ve birçok ikonik ve nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvana ev sahipliği yapıyor ve yılda 1,5 milyar ton CO2’yi emiyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti Devlet Başkanı Félix-Antoine Tshisekedi Tshilombo, lansmanda yaptığı konuşmada, bu yeşil koridorun “şeffaflık, yönetişim ve adil rekabet için bir model olacağını ve bölgenin yeşil kalkınma arayışında örnek teşkil edeceğini” belirtti.