Anaokuluna giden bütün çocuklara bir öğretim yılı boyunca çıkarılacak bir öğün ücretsiz yemeğin, devlete toplam bedeli 11 milyar 200 milyon TL. Bu nasıl bir tutar biliyor musunuz? Devleti soyan sahte fatura, paravan şirket çetesinin, kamuya verdiği zararın yarısı bile değil.
Çocukların okullarında, günde en az bir öğün sağlıklı ve doyurucu yemeğe ulaşabilmesi, iktidarın harcama tercihleriyle ilgilidir. Başka hiçbir şeyle değil.
Çocukların beslenme çantaları boşsa, harçlık alabilen, kantinlerde niteliksiz gıdalara para harcamak zorunda kalıyorsa bu, trilyonlarımızı yöneten iktidarın, bütçe kaynaklarını çocuklar için harcamak istemediği, öncelikleri arasına girmediği anlamına gelmektedir.
“Kaynak yok” kadar büyük bir aldatmaca azdır. Buna hiç kanmayın. Bütçenin, mali konuların teknik diline de bakmayın. Bir iktidar çocukların aç kalmamasını dert ediyorsa, kaynağı da bulur. Daha doğrusu bu, zaten aranması gereken bir harcama kalemi değildir. Orada durmaktadır. Gelir İdaresi teşkilatının büyük özverilerle topladığı (ya da toplayamadığı) vergiler nerede duruyorsa, orada.
Büyük siyasal dikkat
Bütün mesele, adeta yedi yirmi dört “millilik de millilik” diyenlerin yüzünü nereye döndüğü, büyük siyasal dikkatin nereye odaklandığıyla ilgilidir. Örneğin büyük siyasal dikkat, git git bitmeyen koridorlarıyla şehir hastanelerine, paralı otoyollara, tünellere, havalimanlarına odaklanmışsa; Hazine ve bakanlıklar, bizim ortak varlığımız olan bütçeyi, dolar “üç lirayken beş lirayken” finans sistemine borçlu kılmışsa, bu; siyasal tercihin o şirketler, o bankalar için kullanıldığı anlamına gelir.
Bütçeden milyarlarca lira önce bu hastaneleri, yapan şirketlere aktarılır. (Sonra da içeriği halktan kaçırılan 25 yıllık sözleşmelerin süresi, 3-4 yıl düşürmekle övünülür.)
Çocuklara günde bir öğün ücretsiz yemek sağlanması, bir önceki yazının konusuydu. Bunun kamusal bir sorumluluk olduğunu, bunun en çok iktidarın bütçe tercihleriyle ilgili olduğuna dair saptamayı dile getirmiştim. İlgi gördü ve paylaşıldı.
O yazıda çocukların sağlıklı büyüyüp gelişmesine katkıda bulunacak devlet kaynaklarının aslında fazlasıyla var olduğunu belirtmiştim.