Ulusal Kanal’da “Üreten Türkiye” programının çekimlerinde sıra Aydın’ın önemli tarım bölgesi olan Söke’ye gelmişti. 6 Ocak tarihinde Söke Ziraat Odası’nı ziyaret ettik. Oda başkanı ve çiftçi Mustafa Tanyeri bizi misafir etti. Tanyeri, Aydın ve Söke tarımı, Söke Ziraat Odası ve genel olarak ziraat odaları hakkında bilgi verdi. Unutmadan kendisine nezaketi ve misafirperverliği için baştan teşekkür etmek isterim.
1088 km²’lik bir alana sahip Söke Ovası, Türkiye’nin önemli tarım alanlarından bir tanesi. Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü bölgede pamuk başta olmak üzere buğday, arpa, mısır, ayçiçeği, susam yetiştiriliyor. Söke’nin dağlık bölgelerinde fıstık çamı, dağ eteklerinde zeytin, düzlükte ise incir ağırlıklı olarak yetiştiriliyor. Söke Ovası, Türkiye’nin tektonik ovalarından bir tanesidir yani fay hattına bağlı olarak ortaya çıkan çöküntü alanlarının akarsu alüvyonlarıyla dolması sonucu oluşan ovalardandır. Söke Ovası bu özelliğiyle ve Menderes Nehri’nden gelen sulamanın etkisiyle verimli bir ova durumundadır. Fakat ülkemizin yanlış tarım politikaları dolayısıyla bu bölgemizde de çiftçiler üretmede ve özellikle pazarlamada sorunlarla karşılaşmaktadır. Söke Ziraat Odası Başkanı Mustafa Tanyeri’nin de çiftçinin üretmekten öte pazarlamada daha büyük sorun yaşadığının altını çizdiği sohbetimizde bölge tarımıyla ilgili önemli detaylara ulaştık. 650 üyesi olan Kuşadası’nda bir oda olmadığı için bu bölgeye de hizmet verdiklerini ifade eden Tanyeri, Söke’den 11.500 üyelerinin olduğunu söyledi. 400 bin dönümlük sulanabilir araziye sahip Söke’de, 320-350 bin dönümlük alanda pamuk yetiştirildiğini söyleyen Tanyeri, Söke’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden sonra ikinci büyük pamuk üretim alanı olduğunu belirtti. Yani Söke’yi Ege’nin pamuk merkezi olarak tanımlamak çok ta yanlış olmaz.
Tanyeri’den öğrendik ki oda olarak dağlık alanda zeytin hasadı yapan çiftçilere mahsullerini ovaya rahatça indirebilmeleri için traktörlerle düşük bir ücret karşılığında yardımcı oluyorlarmış. Bu ve benzeri hizmetler ufak da olsa çiftçiler için önemlidir, hayatidir. Bunun yanında 2007 yılında oda bünyesinde kurulan toprak, su, yaprak analiz laboratuvarının 2 ay önce kapatılmak durumunda kaldığını üzülerek öğrendik. Tarımsal üretimin en önemli alanı olan bu laboratuvar, çiftçi tarafından ilgi görmemesinden dolayı “akredite” olmasına rağmen maddi olanaksızlıklardan dolayı kapatılmış. Dilerim ki hem tarımsal üretimin daha verimli yapılabilmesi için hem de ürünün kalitesini belirlemek açısından hayati olan bu laboratuvar yeniden hayata döndürülür. Bu laboratuvarlar aynı zamanda tarımsal ürün ihracatı için de olmazsa olmaz bir unsurdur.