Gıda tedariki ve tarım konularında deneyimli Ayşe Ayşin Işıkgece, tarım alanları iklim değişikliğinden etkilenecek ilk 10 ülke arasındaki Türkiye’de vahşi sulamanın devam ettiğini ve giderek azalan tarım arazilerinde üretimdeki kayıpların seracılığın artırılmasıyla telafi edilebileceğini söylüyor.
Gıda tedariki, yerel ürünlerin geleceği, tarım topraklarına sahip çıkmak, yeni çiftçilik konularında hem kamuda hem de özel sektörde deneyimi olan Ayşe Ayşin Işıkgece Türkiye Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (TİGEM) ilk ve tek kadın genel müdürü olmuştu. Türkiye tarımının gelişmesi için farklı platformlarda aktif çalışan Ayşe Ayşin Işıkgece ile Sürdürülebilir Yaşam Gazetesi için konuştuk.
Hem özel sektörde hem de kamuda deneyimlisiniz. Türkiye’nin tarım alanındaki potansiyelini geliştirmesi çok önemli. Bunun için nelere ihtiyaç var?
Tarım sektöründe kendine has özellikleri nedeni ile finansman döngüsü yavaştır. Özellikle ülkemizde çiftçilerin en önemli sorunlarından birisi finansman erişimi. Devlet destekli faiz indirimli krediler var olsa da, bankacılık sisteminin kendine has ilkeleri gereği çiftçilerin büyük bir kısmı bu kredilerden yararlanamıyor. Yapılan birçok araştırmaya göre çiftçinin hasatta elde ettiği gelirin büyük kısmı borç ödemesine gidiyor. Dolayısı ile çiftçilerin üretim yılı öncesi ve içerisinde finansman ihtiyacını karşılayacak kapsamlı bir çalışmaya büyük ihtiyaç var. İkinci konu enerji.
Yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmak gerekiyor değil mi?
Diğer sektörlerde olduğu gibi tarımda da fosil yakıtlara bağlı enerji düzeni çok sürdürülebilir değil. Türkiye’nin rüzgâr, güneş vb. enerji kullanımını arttırmasının çok pozitif bir etki yaratacağını düşünüyorum. Bu başlıklarda tarımsal üretime verilen destekler arttırılarak daha fazla kullanım olanağı yaratılmalı.
Tarım arazileri ve seracılık karşılaştırmaları yapılıyor. Artan nüfusa yetişebilmek için ileri seracılık teknikleri konusunda hangi noktadayız?
Seracılık normal tarım uygulamalarına göre 2-4 kat daha fazla verim sağlayan üretim sezonunun yapay iklimlendirme ile yıl boyuna yayılma imkânı olan bir üretim çeşidi. Her geçen yıl azalan tarım arazileri nedeniyle üretimde oluşacak kayıp seracılık artırılarak telafi edilebilir. Son yıllarda jeotermal kaynakların seracılıkta kullanımı yaygınlaşmaya başladı.
Aslında Türkiye bu alanda avantajlı değil mi?
Jeotermal açıdan Türkiye Avrupa’da 1. sırada. Çok önemli potansiyele sahibiz. Mevcut jeotermal kaynakların organize sera bölgeleri aracılılığı ile tarım alanlarındaki üretim seçeneklerinin genişletilmesine ihtiyaç var.
https://gazeteoksijen.com/surdurulebilir-yasam/turkiyede-tarim-neden-risk-altinda-180123