Dünya Çay Günü geliyor. Çay bizim için çok önemli, hatta çay kültürümüz UNESCO’dan tescilli. Çay deyip geçmemek gerek. Her ülke kendine göre bir çay içme tarzı geliştirmiş, hatta özellikle çayın menşei pek çok Asya ülkesinde çok ilginç çay ritüelleri ve seremonileri var.
Çay içmek evrensel bir kültür. Çay her gittiği yerde o sıcak sokulgan hâliyle insanların arasına karışıyor, çayın sadece tadı değil, o insan doğasına yakın dost hâliyle bir nevi insanın yoldaşı oluyor. Belki de bu yüzden çay içmek her ülkede başka bir kültüre bürünmüş; kimi zaman bir sohbet vesilesi olmuş kimi yerde aksine sessizlikle yapılan saygı dolu bir ritüel hâline gelmiş. İçmesinden demlemesine kadar her milletin çay tercihi faklı olmuş. Çay bitkisinin en ucunda filiz veren iki buçuk yaprak, o narin hâliyle dünyanın en güçlü değerlerinden biri hâline gelmiş, âdeta tüm dünyayı etkisi altına almış.
Çayın anavatanı Asya’nın doğusu, özellikle Çin’in güney batısı Yunnan eyaleti ve kuzey Myanmar arası bir bölge. Eski Çin kaynaklarında, şifalı bir içecek olarak ilaç gibi içildiğine dair bulgular var. Belki de bu yüzden çay, Asya kültürlerinde şifasına duyulan saygıyla ağırbaşlılıkla sunuluyor, çok özel kulpsuz fincanlarda âdeta meditasyon yapılır gibi içiliyor. Çayın Batı dünyasına açılması ilk Portekizliler eliyle olmuş ve İngilizlerin çay ile tanışmalarıyla çay evrensel bir güç olma yolunda ilk adımını atmış. İddiaya göre 17’nci yüzyılda İngilizlerin Çin’den kaçırdığı çay yaprakları yolda fermente olup kararınca bugün içtiğimiz siyah çay ortaya çıkmış.
İngilizlerin 5 çayı
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/aylin-oney-tan/evrensel-kultur-cay-7128579