Aykut Gül: Meyve ve sebzede daha etkin ve adil bir pazarlama sistemi mümkün mü?

Gıda enflasyonunun arz ve talep dengesin­deki bozulmalardan kaynaklanan dina­miklerini, yaş meyve-sebze pazarlama kanal­larını, tarımsal üretimi riske atan zirai don ve kuraklığın etkilerini peş peşe konu edindiğimiz yazı serimiz devam ediyor.

Geçen hafta tüketici fiyat endeksi yıllık baz­da yüzde 35,41 olarak açıklandı. Önceki aya gö­re yüzde 2,45 gerileme var. Gıda enflasyonun­da ise mayıs ayında yüzde 0,8’lik bir gerileme görüldü ve TÜFE’nin altında kaldı (%32,8). Yüksek bir artış beklenirken gelen bu değerler umutları artırdı.

Üretici, tüketici ve aracılar: Yeni denge arayışları

Yeni Hal Yasa Taslağı, yoğun tartışmaların ardından, bayramla birlikte heyecanını kaybet­meye başladı. Neredeyse tüm paydaşlar görüş­lerini açıkladılar ve yüksek hararetten soğuma sürecine geçildi.

Taslakla ilgili ilk köşe yazımızda taslağın özünün; sebze ve meyve piyasalarında rekabe­tin iyileştirilmesi, aracı sayısının azaltılması, üretici örgütlerinin desteklenmesi ve ülke ge­nelini ilgilendiren konularda bazı yetkilerin be­lediyelerden merkezi yönetime aktarılması ol­duğunu belirtmiştik.

Son yazımızda ATED Başkanı Prof. Dr. Ze­ki Bayramoğlu’nun görüşlerine ve bu konudaki proje ve çalıştay sonuçlarına yer vermiştik. Bu yazımızda da konuya devam ediyoruz.

Meseleler derin, çözüm net: Planla, sözleş ve örgütlen

Taslakta yer alan üretici örgütlerinin destek­lenmesi en önemli konu. Ancak asıl sorun üre­tici örgütlerinin etkin ve yetkin olamamasında. Tarımsal örgütlenme, yaş meyve-sebzenin de ötesinde tüm tarım sektörünün, dahası kırsal kalkınma sürecinin temel meselesi.

Tarımsal Amaçlı Örgütlerin Derecelendiril­mesi Yönetmeliği’nin uygulanmasıyla, birçok avantajlar elde eden 105 adet 1. derece tarım­sal örgütün belirlenmesi önemli bir adım. Üre­tim girdilerinin temini, sözleşmeli üretim, or­tak makine kullanımı, ürünlerin pazarlanması, nakliyesi ve depolanması bakımından daha ba­şarılı olan örgütler üyelerinin karlılıklarını ar­tırabiliyor. Güçlü örgütler, üyelerinin daha sağ­lıklı planlama yapmalarına katkı sağlarken, söz konusu yasa taslağının hazırlanması gibi süreç­lerde de lobi güçlerini kullanabiliyorlar. Tarım ürünlerinin pazarlanmasında Avrupa Birliği’n­de yüzde 60’lardaki oranın ülkemizde sadece yüzde 10’larda kalması gıda enflasyonunu yük­selten ana neden.

Yaş meyve-sebze konusunda en çok pazarla­ma marjları sorun olarak gündeme gelir. Aslın­da zaman zaman 7-8 kata kadar yükselen üre­tici ve tüketici fiyatları arasındaki fark, normal dönemlerde iki kat civarındadır. Bu sonuçlar, Bayramoğlu ve arkadaşlarının araştırma bulgu­ları arasında yer alıyor. Bayramdan hemen önce belli başlı meyve-sebzelerde, hallerdeki fiyatlar ile semt pazarlarındaki ve marketlerdeki fiyat­lar arasındaki makasın makul düzeyde olduğu­nu bizzat gözlemledim.

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

İrfan Donat: Çiftçi hem borçlu hem yaşlı

Yeni araştırmaya göre Türkiye’de “Herhangi bir sorun yaşamıyorum” diyen...

Çiftçi Borç Kıskacında: Destek 44 Kat, Borçlar 198 Kat Arttı .Gazi Kutlu,

Gazi Kutlu Küresel ısınma, iklim değişikliği, ekonomik savaşlar, tarife kısıtlamaları...

AKP’den zeytinliklerde madenciliğin önünü açan kanun teklifi Meclis’te

AKP, enerji ve madencilik alanında önemli değişiklikler öngören kanun...

Hayvancılığa yabancı çoban desteği: Çalışma izni başvuruları başladı

Hayvancılık sektöründe, üreticinin elini rahatlatacak yabancı çoban desteği için...