Asu Maro: Yılmayan kadın üreticilerin hikâyeleri

“Çok zorlandığım zamanlar oluyor. Ağlıyorum, sonra diyorum ki; ‘Türkan sen yaparsın, başarırsın, sabret bunlar da geçecek!’’’ Türken Şeb, yevmiyeli çalışırken 20 yıl önce kendi yolunu çizmeye, ürettiği yöresel ürünleri satmaya karar vermiş Hataylı bir kadın. Pul biber, salça, nar ekşisi, kabak tatlısı… Önce eşe dosta, sonra instagram yoluyla daha geniş bir çevreye. Zamanla işini büyüttü, üretim alanları, depolarıyla dört başı mamur bir işletmesi vardı artık. 6 Şubat 2023’e kadar. Depremde evini, üretim alanını ve deposunu kaybetti.

Yılmayan kadın üreticilerin hikâyeleri

“Çok duraksadım, çok tökezledim ama pes etmedim”. Nihal Keleş, iş yerlerinde çay – kahve yaparak, evlerde çocuk bakarak başladığı çalışma hayatını evde mantı yaparak sürdürüyordu. Çocukluğunda izlediği “7 Numara” dizisiydi ilham kaynağı. Hayali de küçük bir mantıcı dükkânı. 2019 yılında başladığı mantı işinde kısa sürede adını duyurdu, evine misafir çağırmak isteyenlerin başvurduğu ilk adresi oldu. 6 Şubat 2023’e kadar. Depremde evini eşyalarıyla birlikte kaybetti.

“Büyük bir kararlılıkla devam edin. Pes etmeyin sonunda başardığınızı göreceksiniz!” Evli ve dört çocuk annesi olan Zarife, kendisini ev hanımı olarak tanımlasa da hayatı boyunca çalışmış bir kadın. Halk eğitim kurslarına katılıp biçki dikiş öğrendi, tığ ile çanta örmeye başladı, önce komşularına, sonra telefonla gelen siparişlere derken büyüdü iş. Depremden sadece 45 dakika önce evde takı tasarlıyordu. 45 dakika sonra değişti her şey.

“Emek verdiğim her şeyi bir gecede kaybettim.” Gülcan Kırk, 10 yaşında pazarda kıyafet satarak başladı işe. Tezgâhtarlık, mağaza müdürlüğü, mağaza ortaklığı… Asıl isteği farklılık yaratmak, “erkeklerin yaptığı işe bir kadın olarak el atmak”tı. Oto yıkamacılığı. Ama hakkıyla. İki araba yıkayacak kadar bir yerde açtı dükkânı. Etrafındaki insanlar ona üç ay zaman verdi, beş seneyi devirdi. İşteki başarısı dilden dile yayılır, günler öncesinden alınan randevuyla çalışır oldu. Pasta cila, kaplama işlerini geceleri yapıyordu. Tamamen şans eseri 6 Şubat gecesi dükkânda değildi. Depremde dükkânını tüm ekipmanları ile birlikte kaybetti.

İki sene önce 6 Şubat’ta hayatları duran, evleri, dükkânları, üretim araç gereçleri, emek emek kurdukları işleri yok olan bu kadınların (ve https://kadinisi.org/kadin-hikayeleri/ adresinde bulabileceğiniz nicelerinin) bir ortak özellikleri var: Pes etmeyip kendilerinde yeniden başlama gücü bulmaları ve bu sırada ellerinden tutacak MaviKalem projesinden haberdar olmaları. Şu anda yollarına daha da sağlam adımlarla devam ediyorlar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Çok Okunanlar

Benzer Haberler
KAÇIRMA

Don hasar raporları hazırlanırken üretici örgütlerinin dikkate alınmasını istediği hususlar

Şubat ayında Adana, Mersin ve Hatay illerinde, Nisan ayında...

Eray Özer, Abdurrahman Dilipak’la Greenpeace’i aynı noktaya getiren kanun

Gerçekten de böyle oldu: İklim Kanunu’na bir yanda Abdurrahman...

Didem Eryar ÜNLÜ, İklim Kayıp ve Zarar Fonu’ndan 250 milyon dolarlık ilk destek

Birleşmiş Milletler çatısı altında oluşturulan Kayıp ve Zarar Fonu...

Erdoğan’nın Don ile ilgili açıklamaları Gazi Kutlu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada,...