İklim krizine bağlı olarak yaşanan felaketlerin sayısı ve etkisi her geçen gün artıyor. Bu felaketlere hazırlıklı olmak,zamanında önlem almak kadar, felaket yaşandıktan sonra yaşanan krizin yönetimi, hasar tespiti ve bu hasarın karşılanması da çok önemli. Son zirai don felaketinde yaşananlara bakılırsa hasarın boyutunun tespitinde, çiftçinin zararının karşılanmasında ciddi eksiklikler var.
Türkiye, Şubat, Mart ve Nisan’da olmak üzere kısa sürede 3 farklı zirai don felaketi yaşadı. İlk olarak 21-25 Şubat tarihlerinde Adana, Mersin ve Hatay’da etkili olan zirai dondan sert çekirdekli meyveler, patates, marul, limon, portakal, sera ürünleri, buğday, arpa, mısır olmak üzere çok ürün zarar gördü. İkinci olarak 21-22 Mart’ta Ege Bölgesi’nde yaşanan zirai dondan üzüm bağları, erkenci çeşit meyveler ciddi zarar gördü. Asıl büyük felaket 9-13 Nisan tarihlerinde yaşanan zirai don oldu. Tarım ve Orman Bakanlığı’na göre 34 ilde, Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ne göre 65 ilde etkili olan bu zirai don felaketinden meyveler başta olmak üzere ekili, dikili birçok ürün zarar gördü
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın açıklamasına göre zirai dondan zarar gören sadece 16 meyve var. Bunlar; armut, ayva, badem, ceviz, elma, erik, fındık, kayısı, kiraz, limon, mandalina, nektarin, portakal, şeftali, üzüm ve fıstık.
Tarım teşkilatının tespitleri, paylaşımları ve sahadan aldığımız bilgiler en çok etkilenen ürünlerin kayısı, elma, fındık, kiraz, şeftali, nektarin gibi meyveler olmakla birlikte buğday, arpa, erken ekilen şekerpancarı, mısır ve diğer ürünler de zarar gördü.
Zarar gören sadece 16 meyve mi?
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ısrarla son 30 yılın en düşük hava sıcaklığının yaşandığı zirai dondan sadece 16 meyvenin zarar gördüğünü söylüyor. Buğday, arpa, şekerpancarı, mısır, karpuz, marul, patates ve diğer ürünlerdeki zarar ise görmezden geliniyor. Kaldı ki hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmalar devam ederken ve daha net bilgi alınmadan sadece meyvelerin zarar gördüğünü söylemenin anlamı ne?
Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri zirai don felaketinin yaşandığı günden beri sahada ve tespit çalışmalarını yapıyorlar. Yaptıkları tespitlerde hububat ve diğer ürünlerle ilgili zarar olduğu görülüyor.
Zirai don felaketinden sonra Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı önce en fazla zarar gören ürünlerden birisi olan kayısının yoğun üretildiği Malatya’da daha sonra da yine en çok zarar gören ürünlerden fındık üretiminin olduğu Giresun’da açıklamalar yaptı.
Bakanlığın internet sayfasında da yayınlanan Giresun’daki konuşmasında küresel iklim değişikliğinin etkisinin artık yadsınamaz bir gerçek olduğunu belirten İbrahim Yumaklı özetle şunları söyledi: “Son 30 yılın en düşük sıcaklığı kayıtlara geçmiş oldu. Artık bundan sonra da çok farklı vesilelerle belki kimi yerde zirai don, kimi yerde sel, taşkın ya da kuraklık gibi farklı şekillerde bu iklim etkisi karşımıza gelmiş olacak. Tarihin en büyük don olayından bahsediyoruz, 34 ilimiz etkilendi. Giresun da dediğim gibi bu illerden bir tanesiydi, özellikle belli bir rakımın üzerindeki tarlalar, bahçeler çok daha fazla etkilendi. Daha ilk andan itibaren ekiplerimiz sahadaydı.”
Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar etkilenmedi iddiası
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, konuşmasının devamında hububat, bakliyat, yağlı tohumlar gibi stratejik ürünlerde etkilenme olmadığını belirterek: “Bu olaydan sonra gerçekliği maalesef bizim tarafımızdan bu şekilde olmadığı ifade edilen hususların tekrar tekrar gündeme getirildiğini görüyoruz. Ne peki bu? Bu zirai don olayında etkilenen sadece meyve türleri oldu, bu bahsetmiş olduğum 16 tür. Bunun dışında ülkemiz için önemli olan stratejik ürünler diye tabir ettiğimiz buğday, arpa ve benzeri hububat, fasulye, nohut, mercimek gibi baklagiller, ayçiçeği ve kanola gibi yağlı tohumların etkilenmesi söz konusu olmadı. Yani şöyle bir ibare var, kullanılıyor bu, ‘Artık yurt dışına bağımlıyız, gıda arz güvenliği açısından çok büyük sorun olacak ülkemizde.’ Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Bahsetmiş olduğum etki bu ürünlerde oldu, bu ürünlerin yetiştirildiği illerde oldu. Ülkemizin herhangi bir şekilde gıda arz güvenliğine ilişkin problem yaşaması söz konusu değil. Bu sözleri söyleyenlerin amaçlarını kendilerine bırakıyorum.
Hatta ben bu uyarıyı yaptıktan sonra, ‘Köylüye niye böyle söylüyorsun?’ diyorlar diye de başka dedikodu yayılmaya başladı. Benim burada bahsettiğim üreticiler, köylüler, çiftçiler değil; sorumluluk sahibi olması gereken, temsiliyeti olanların bu konulardaki açıklamaları. Bunun ne üreticiye ne tüketiciye faydası var, sadece tabiri caizse kaos ortamı oluşturmakla ilgili bir niyet. Hiçbir şekilde bunlara itibar edilmemesini özellikle istirham ediyorum.” dedi.
Sahadan gelen bilgi ve görüntüler Bakan’ı doğrulamıyor
Bakan Yumaklı, ısrarla diğer ürünlerde zarar olmadığını söylüyor. Çiftçilerden gelen görüntüler, videolar aksini söylüyor. Daha da ilginç olanı zirai don zararının yaşandığı il ve ilçelerde bakanlık temsilcilerinin yaptığı tespitler ve paylaşımlarda da başka ürünlerde de zarar olduğunu gösteriyor.
Basit bir araştırma ile bunu görmek mümkün. Tarım il ve ilçe müdürlüklerinin hasar tespit çalışmaları ile ilgili sosyal medya paylaşımlarında meyveler dışında da ürünlerin zarar gördüğü çok net görülüyor. Diğer ürünlerin meyveler kadar zarar görmediği söylenebilir. Ama meyveler dışında hiçbir ürünün zarar görmediğini söylemek kesinlikle doğru değil.
TMO’ya göre hububatta zarar ve kalite kaybı var
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin yeni yayınladığı “Hububat ve Bakliyatta Yağış, Ekiliş ve Gelişim Analizi/ Mart 2025 Değerlendirmesi “ başlıklı raporda hububat ile ilgili zarardan söz ediliyor.
Raporda zirai don ile ilgili olarak Hatay ve Adana’daki zarar şu sözlerle ifade ediliyor: “Hatay’da kuraklık ve dondan zarar gören üreticilerin bir kısmı tarlalarını sürerek yeni ürünler ekmeye başlamıştır.
Adana’da zirai don, yüksek hava sıcaklıkları ve yağışın yetersiz olması sebebiyle, erken ekiliş yapılan bazı alanlarda hububat kardeşlenme evresinde kuruyarak zarar görmüştür.
Hatay, Adana’nın bazı ilçeleri, Osmaniye ili ve tüm ilçelerinde, mevsim normallerinin altındaki yağışlar ve Şubat ayında yaşanan zirai don nedeniyle hububat ekilişlerinde bir miktar verim ve kalite kaybı yaşanacağı değerlendirilmektedir.”
TMO’nun raporuna göre, sadece Hatay ve Adana’da değil, Konya’da lokal düzeyde olumsuz etkilenmenin olduğu belirtilerek şu değerlendirmeye yer veriliyor: “Konya’da Mart ayı sonunda yaşanan zirai don hububat gelişiminde olumsuz bir duruma yol açmamıştır, ancak Nisan ayında yaşanan zirai don hadisesi hububatı lokal alanlarda çok sınırlı da olsa yer yer olumsuz etkilemiş, tespit çalışmaları devam etmektedir.”
Raporda, zirai dondan zarar gören buğday tarlası görüntüsü de yer alıyor. Genel değerlendirme bölümünde ülke genelinde Mart ayının son günleri ile Nisan ayının başında yağmur ve kar şeklinde gerçekleşen yağışlar, kurak geçen Mart ayına rağmen hububatın gelişimi açısından oldukça olumlu katkı sağlamıştır. Nisan ayı fenolojik raporumuzda bu durum daha geniş değerlendirmeye alınacaktır. “