Daha adil, sürdürülebilir, uzlaşıcı bir yaşam mümkün. Tüketim çılgınlığı tarımsal faaliyetlerin ekolojik işlevselliğini ortadan kaldırmışken “çok yıllık bitkilerin onarıcı tarım felsefesi” herkes için, yeteri kadar gıda üretilebilir gerçeğini ortaya koyuyor. “Çok yıllık bitkilerin yaşam döngüsü” tarımda eşi benzeri görülmemiş bir devrimin habercisi.
Bilim şimdilerde gezegen ve canlıların işleyişinden ilham alarak “köklendikçe güçlenen, çok yıllık bitkilerden oluşan” tarım ekosistemlerini tasarlamaya çalışıyor. “Köklü ağaçlar gibi köklü çok yıllık bitkiler” kaynakları etkin kullanma, maliyetleri düşürme açısından devrim niteliğinde bir gıda sisteminin başlangıcı olabilir.
Tahıllar tarımın yüzde 70’i, suyun çoğunu onlar kullanıyor, endüstriyel tarım toprağı erozyona karşı savunmasız bırakıyor, pestisit kaynaklı sorunlar, bitki besinlerinde kayıplar, sera gazı emisyonlarının yüzde 70’i azotlu gübrelerden kaynaklı. “Ekstraktif bir yıllık üretim modelinden çok yıllık modele geçiş” kıtlık ve iklim göçlerine kesin çözüm olarak görülüyor. İki yıldan fazla ömre sahip olan ve yeniden ekilmeye ihtiyaç duyulmadan her yıl ürün veren çok yıllık bitkiler.
Onlar; toprağı onaranlar, karbonu tutanlar, suyu idareli kullananlar her birinin farklı bir avantajı var. Tüm bitkilerin çok yıllıkları, “iklim felaketiyle mücadelenin kahramanları, sürdürülebilirlik elçileri.” Çok yıllık bitkilerle ilgili en çarpıcı araştırma bir Türk bilim insanı Prof. Dr. Hamit Köksel tarafından yapılıyor. Köksel, çok yıllık buğdayın sürdürülebilirliğe katkısı ve protein değerinin yüksekliğini baz alarak, insan beslenmesinde de kullanılabileceğini düşünüp, tarımda devrim niteliğinde uluslararası bir proje başlattı.
Proje tarımda yeşil devrimden sonra çığır açacak nitelikte. Dünyada bir ilk olma niteliği taşıyan çalışma; hububat bilimi ve teknolojisi alanında dünyanın en önemli akademisyenlerinden, Uluslararası Hububat Bilimi ve Teknolojisi Birliği ICC’nin de başkanlığını yürüten Prof. Dr. Hamit Köksel ve geniş bir bilim insanı grubu tarafından yapılıyor.
Dünyada adı buğday çimi olarak geçen “Thinopyrum intermedium,” bitkisi üzerinde fırıncılık ürünlerinde yenilikçi bir hammadde olarak çalışılıyor. Dr. Buket Çetiner, Prof. Dr. Vladimir P. Shamanin, Dr. Filiz Köksel ve birçok bilim insanı tarafından yürütülen çalışma, Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü, Omsk, İstinye, Manitoba Üniversiteleri gibi pek çok üniversite ve araştırma kuruluşunun ortaklığında yürütülüyor.
Çok yıllık buğday Sova, her anlamda çok avantajlı, toprakta daha fazla karbon tutuyor, enerji, gübre, pestisit maliyetlerini düşürüyor. Güçlü kök yapısı sayesinde derinlerdeki suyu idareli kullanıyor. Protein değeri yüzde 17 ile 20 arasında.