SETBİR’den “güçlü gıda güvenliği otoritesi” talebi

0
335

SETBİR Başkanı İsa Coşkun, güçlü bir gıda güvenliği otoritesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu belirterek, yeni dönemde güçlü bir ekonomik programın ortaya konulmasını beklediklerini, kısa, orta ve uzun vadeli geliştirilecek politikalarla tarım ve gıda sektörüne daha fazla önem verilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı İsa Coşkun, 1 Haziran Dünya Süt Günü dolayısıyla, vatandaşların kaliteli süte erişimi için çalışmalara devam ettiklerini, geçen yıl “Süt Değerlidir: Tek İhtiyacımız Kaliteli Süt” projesini hayata geçirdiklerini ve “Türkiye Süt Sektörü Yol Haritası Politika Belgesi”ni de kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlattı.

Türkiye’nin geçen yıl 21,6 milyon ton süt üretimiyle dünyada sekizinci, AB ülkeleri içinde Almanya ve Fransa’dan sonra üçüncü sırada yer aldığını vurgulayan Coşkun, “Süt ürünleri, her gün binlerce satış noktasında tüketicilerle buluşuyor. AB ve Avrasya Ekonomik Birliği ülkelerinin de dahil olduğu 100’ü aşkın ülkeye süt ve süt ürünleri ihracatı yapıyoruz. Ülkemiz süt sektörünün potansiyeli çok yüksek ancak kaliteli ve güvenli süt üretiminin ve üretim potansiyelinin artırılabilmesi için istikrar sağlayıcı tedbirlerin alınması ve bazı yapısal sorunların çözülmesi gerekiyor.” diye konuştu.

Coşkun, salgın, Rusya-Ukrayna Savaşı ve 11 ili etkileyen depremler nedeniyle dünyanın olduğu gibi Türkiye’nin de zorlu bir dönemden geçtiğine dikkati çekerek, bu süreçte tarım ve gıdanın öneminin daha iyi anlaşıldığını anlattı.

Küresel gıda sistemlerinin üretkenliğinin, sürdürülebilirliğinin ve dayanıklılığının öneminin daha net ortaya çıktığını vurgulayan Coşkun, şöyle devam etti:

“İçinde bulunduğumuz bu süreç, ülkelerin gıda ve gıda ham maddeleri üretiminde kendi kendilerine yeterli olmalarının ne kadar önemli olduğunu bize gösterdi. Bu durum birbirinden ayrılmaz olan süt, et, yem sektörlerinin ülkemiz için stratejik öneme sahip olduğunu bir kez daha bizlere hatırlattı. Gıda arz güvenliği, iklim değişikliği ve buna bağlı meydana gelen olumsuz hava koşullarından oldukça etkilenmektedir. Bu gerçeği de göz önüne aldığımızda kalıcı ve kapsamlı çözümler üretmenin her zamankinden daha kritik olduğunu kabul etmeliyiz.”

İşletmelerin yapısı değiştirilmeli

Coşkun, süt işletmelerinin yapısının da diğer önemli bir konu olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’nin, coğrafi özellikleri bakımından hayvan yetiştiriciliği için önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.

İşletmelerin yapısına bakıldığında genel olarak küçük ölçekli aile işletmelerinin çoğunlukta olduğunu belirten Coşkun, “İşletmelerin sahip oldukları hayvan sayısına göre kapasiteleri gruplandırıldığında, her ne kadar son yıllarda orta ve büyük ölçekli işletmelerin sayısı artsa da kurulu süt işletmelerin yaklaşık yüzde 85’inin 20 başın altında kapasiteye sahip olduğu görülüyor. Küçük işletme yapılarında ölçek ekonomisi gibi nedenlerle verimlilik düşük, maliyetler yüksek olmaktadır. Dolayısıyla bu yapının değişmesi, kısa dönemde mümkün olmadığına göre bu işletmelere göre teşvik modelleri geliştirilmeli ve bu yapının değişmesi için uzun dönemli yapısal politika ve teşviklerin uygulanması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz