Prof. Dr. Aykut Gül: Gıda fiyatları sağlıklı bir zeminde tartışılmıyor

0
367

Her yıl özellikle de Ramazan ayında yaşanan gıda fiyatları tartışmaları yine alevlendi… En önemli sorun, bu tartışmaların bağlamından koparılarak sağlıksız bir zeminde ve çoğunlukla spekülatif olarak yapılıyor olması. Tarım ürünlerinde fiyat hareketleri yıl boyunca devam eder.

Tarım ürünleri arzının, mevsime ve iklime olan bağımlılığı, yurt dışı piyasalardaki gelişmeler, stok durumları, genellikle arz yönlü olarak fiyatlarda önemli dalgalanmalara yol açabiliyor.

Talep cephesinde ise kısa vadeli artışlar ancak Ramazan ayı gibi özel dönemlerde görülüyor. Talep esnekliğinin düşüklüğü nedeniyle sınırlı bir talep artışı bile fiyatlarda büyük artışlara neden olabiliyor. Bu hareketlilikte bilinmesi gereken; üretimin belirli bir dönemde yoğunlaşması, tüketimin ise yıl boyu devam ediyor olması.

Bugünlerde sıklıkla tartışılan soğanın, her mutfakta, yıl boyunca, her yemeğin zorunlu bileşeni olması ve bu nedenle talep esnekliğinin çok düşük olması, yorumlamalarda -bilinmediği için- dikkate alınmayan bir nokta. Öte yandan çoğu tarım ürününde olduğu gibi soğanda da arz esnekliği çok düşük olduğundan, talebe göre arzı hemen artırabilmek mümkün olamıyor.

Sonuçta yılda bir-iki aylık bir hasat dönemi, buna karşılık yılın her günü tüketimi söz konusu. Ayrıca depolanması da sıkıntılı bir ürün. Özellikle de Ramazan ayında ve bayramlarda talebi artan soğanın arzını artırabilmek ancak sınırlı stoklarla mümkün olabiliyor. Henüz hasat başlamamışsa arzın tek kaynağı stoklar veya ithalattır.

Stokların en alt seviyeye indiği hasat öncesi dönemde, bu tür ürünlerin fiyatlarında kısa süreli de olsa aşırı yükselmeler görülebiliyor. Nitekim önce Hatay ve ardından Adana’da soğan hasadının başlamasıyla soğan fiyatlarında hızlı bir düşüş başladı. Yıl içi hareketliliğin yanı sıra yıllar arasında da büyük dalgalanmalar olur ve bunun sebebi de Örümcek Ağı Teoremi ile açıklanır. Buna ayrı bir yazıda yer vereceğim.

Meyve ve sebzede yeterlilik düzeyimiz yüksek

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki TÜİK’e göre soğanda yeterlilik düzeyimiz yüzde 114,7’dir. Yani iç tüketimin üzerinde bir üretim söz konusu. Bu konuda, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı açıklama oldukça tatminkâr ve ümit verici.

Açıklamada; sahip olduğumuz arazi varlığı ile farklı coğrafi bölgelerimizde değişen iklim özelliklerinin ülkemizin bir bölgesinde ekim yapılırken bir başka bölgemizde hasat yapmaya imkân verdiği ve böylece halkımızın gıda ihtiyacının kesintisiz bir şekilde karşılanabildiği, Nisan ayı itibarıyla Adana ve Hatay illerimizde turfanda soğan hasadının başladığı, 2022 yılında Adana ve Hatay illerimizde 272 bin ton olan turfanda soğan üretiminin, bu yıl 284 bin tona yükselmesinin beklendiği, yeni hasatlarla birlikte üretilen soğan miktarının, halkımızın ihtiyacını fazlasıyla karşılayacak seviyede olduğu ifade ediliyor. Buna rağmen, başta sosyal medya ortamları olmak üzere soğan fiyatlarının sıklıkla tartışılmasının başka nedenleri de var şüphesiz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz