Durun heyecanlanmayın, sevinmeyin, üzülmeyin bugün belki de yazarlık hayatımda ilk kez 1 Nisan şakası hakkımı kullandım!
Tabii ayrıca içtenlikle katıldığım bu kararın gerçekleşmiş olmasını da çok isterdim.
Ahtapotlar acı, korku, mutluluk, neşe, heyecan, üzüntü gibi duygulara sahipler. Bilimsel deneylerle çok da zeki oldukları kanıtlanmış. Yalnız yaşamayı ve özgür olmayı seviyorlar. Akvaryumlardan ve insanların kurdukları tuzaklardan kaçabiliyorlar.
Kendilerini savunmak, tehlikelerden kaçmak için deniz kabuklularının içinde saklanıyorlar. Çünkü, onları güçlü kılacak, esaret altında yaşamalarını kolaylaştıracak bir iskeletleri yok. Tanklarda yetiştirilmekten asla hoşlanmıyor birden fazla ahtapot varsa birbirlerini ya da tek başınayken stres altında kalırlarsa kendi kollarını yiyebiliyorlar.
Bristol Üniversitesi’nden Biyolog Jacop Vinther’e göre ahtapotlar insan zekasıyla karşılaştırılabilir zekaya sahipler. Ve problem çözme yetenekleri, duygusal değişimleri oyunculukları bizlere çok benziyor.
NEDEN ŞİMDİ?
Yüzlerce yıldır, belki de daha fazla denizlerde yakalanan ahtapotlar Avrupa, Amerika ve Asya başta olmak üzere dünyanın her yerinde tüketiliyordu. Kafalarına vura çarpa öldürülme yöntemleri de hiç masum değildi. Bu konunun gündeme gelmesinin nedeni ise İspanya’nın Kanarya Adaları’ndaki yetiştirme çiftliğinin üretime başlayacağı, yılda 3 bin ton ahtapot yetiştireceği ‘müjdesini’ vermesi oldu…